Anayasaları Karşılaştırma (1980-AKP Anayasa Taslağı)

Anayasaları Karşılaştırma (1980-AKP Anayasa Taslağı)
AKP'nin hazırladığı Anayasa ile 1980 darbesi Anayasasını karşılaştıralım.

                                                                     1982 ANAYASASI
                                                               AKP’nin ANAYASA TASLAĞI

X. Kanun önünde eşitlik
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. (*)
(*) 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiş,bu ibare Anayasa Mahkemesi’nin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.

MADDE 1- 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının sonuna “Bu maksatla alınacak tedbirler esitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” cümlesi ve aynı maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere asagıdaki fıkra eklenmis, devamındaki fıkralar buna göre teselsül ettirilmistir. “Çocuklar, yaslılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler esitlik ilkesine aykırı sayılamaz.”

IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması
A. Özel hayatın gizliliği
MADDE 20. – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.)
(Değişik: 3.10.2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.

MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20 nci maddesine asagıdaki fıkra eklenmistir. “Herkes, kendisiyle ilgili kisisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kisinin kendisiyle ilgili kisisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erisme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları dogrultusunda kullanılıp kullanılmadıgını ögrenmeyi de kapsar. Kisisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kisinin açık rızasıyla islenebilir. Kisisel verilerin korunmasına iliskin esas ve usuller kanunla düzenlenir.”

V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti
MADDE 23. – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/8 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

MADDE 3- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrası asagıdaki sekilde degistirilmistir. “Vatandasın yurt dısına çıkma hürriyeti, ancak suç sorusturması veya kovusturması sebebiyle hâkim kararına baglı olarak sınırlanabilir.”

I. Ailenin korunması
MADDE 41. – (Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.

MADDE 4- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 41 inci maddesinin kenar baslıgı “I. Ailenin korunması ve çocuk hakları” seklinde degistirilmis ve maddeye asagıdaki fıkralar eklenmistir. “Her çocuk, yeterli himaye ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kisisel ve dogrudan iliski kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, çocuk istismarı, cinsellik ve siddete karsı çocukları koruyucu tedbirleri alır.”


A. Toplu iş sözleşmesi hakkı
MADDE 53. – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.
(Ek: 23.7.1995-4121/4 md.) 128 inci maddenin ilk fıkrası kapsamına giren kamu görevlilerinin kanunla kendi aralarında kurmalarına cevaz verilecek olan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları ile 54 üncü madde hükümlerine tabi olmayan sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı mercilerine başvurabilir ve İdareyle amaçları doğrultusunda toplu görüşme yapabilirler. Toplu görüşme sonunda anlaşmaya varılırsa düzenlenecek mutabakat metni taraflarca imzalanır. Bu mutabakat metni, uygun idarî veya kanunî düzenlemenin yapılabilmesi için Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Toplu görüşme sonunda mutabakat metni imzalanmamışsa anlaşma ve anlaşmazlık noktaları da taraflarca imzalanacak bir tutanakla Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usuller kanunla düzenlenir.
Aynı işyerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz ve uygulanamaz.

MADDE 5- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 53 üncü maddesinin kenar baslıgı “A. Toplu is sözlesmesi ve toplu sözlesme hakkı” seklinde degistirilmis, üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıs ve maddeye asagıdaki fıkralar eklenmistir. “Memurlar ve diger kamu görevlileri, toplu sözlesme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözlesme yapılması sırasında uyusmazlık çıkması halinde taraflar Uzlastırma Kuruluna basvurabilir. Uzlastırma Kurulu kararları kesindir ve toplu sözlesme hükmündedir. Toplu sözlesme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözlesmeden yararlanacaklar,
toplu sözlesmenin yapılma sekli, usulü ve yürürlügü, Uzlastırma Kurulunun teskili, çalısma usul ve esasları ile diger hususlar kanunla düzenlenir.”

2 / 9

B. Siyasî partilerin uyacakları esaslar
MADDE 69. – (Değişik: 23.7.1995-4121/7 md.) Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasî partiler, ticarî faaliyetlere girişemezler.
Siyasî partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasî partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3.10.2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek: 3.10.2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik: 3.10.2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir.

MADDE 6- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 69 uncu maddesinin üçüncü, dördüncü, yedinci fıkraları asagıdaki sekilde degistirilmis, altıncı fıkrasının sonuna “Meclis çalısmalarındaki oy ve sözler, Mecliste ileri sürülen düsünceler ve Meclisçe baska bir karar alınmadıkça bunların Meclis dısında tekrarı veya açıga vurulması ile idarenin eylem ve islemleri, odaklasmanın tespitinde gözetilemez.” cümlesi eklenmis, dokuzuncu fıkrasındaki “bes yıl” ibaresi “üç yıl” seklinde degistirilmis, dokuzuncu fıkrasındaki “temelli” sözcükleri, onuncu fıkrasındaki “temelli olarak” ibaresi ile besinci ve sekizinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıstır.

“Siyasî partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Siyasî partilerin malî denetimi Sayıstay tarafından yapılır. Sayıstayca siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunlugunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Sayıstayın bu denetim sonunda verecegi kararlar kesindir.

Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Bassavcısının talebi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan her bir siyasî partinin beser üye ile temsil edildigi ve Meclis Baskanının baskanlıgında olusturulacak Komisyonun üye tam sayısının üçte iki çogunlugu ve gizli oyla verecegi izin üzerine açılacak dava, Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara baglanır. Komisyonun bu kararı, yargı denetimi dısındadır. Reddedilen izin basvurusunda ileri sürülen sebepler, hiçbir sekilde yeni bir basvuruya konu olamaz.

Siyasî parti gruplarında ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde izin konusunda görüsme yapılamaz ve karar alınamaz.” “Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkraya göre kapatma yerine, dava konusu fiillerin agırlıgına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Devlet yardımından yoksun bırakılma, baglı oldugu kapatma davasının ve kararının usulüne tabi olup tek basına dava konusu kılınamaz.”


VII. Dilekçe hakkı
MADDE 74. – (Değişik: 3.10.2001-4709/26 md.) Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/26 md.) Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir.


MADDE 7- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 74 üncü maddesinin kenar baslıgı “VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine basvurma hakkı” seklinde degistirilmis, üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıs ve maddeye asagıdaki fıkralar eklenmistir. “Herkes bilgi edinme ve kamu denetçisine basvurma hakkına sahiptir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Baskanlıgına baglı olarak kurulan Kamu Denetçiligi Kurumu idarenin isleyisiyle ilgili sikâyetleri inceler. Kamu Basdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çogunlugu aranır. Üçüncü oylamada salt çogunluk saglanamazsa, bu oylamada en çok oy alan
iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmis olur.

Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiligi Kurumunun kurulusu, görevi, çalısması, inceleme sonucunda yapacagı islemler ile Kamu Basdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına iliskin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”

5. Milletvekilliğinin düşmesi
MADDE 84. – (Değişik: 23.7.1995 - 4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur.
82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir.
Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
Partisinin temelli kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği, bu kararın Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlandığı tarihte sona erer. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu kararın gereğini derhal yerine getirip Genel Kurula bilgi sunar.

MADDE 8 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 84 üncü maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmıstır.

3 / 9

B. Başkanlık Divanı
MADDE 94. – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Kâtip Üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasî parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasî parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi üç yıldır.
(Değişik: 3.10.2001-4709/30 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir. Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin, Kâtip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.

MADDE 9- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 94 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi asagıdaki sekilde degistirilmistir.

“İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama
döneminin sonuna kadar devam eder.”

B. Yargı yolu
MADDE 125. – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13.8.1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların millî veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şûranın kararları yargı denetimi dışındadır.
İdarî işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca millî güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.

MADDE 10- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125 inci maddesinin ikinci fıkrasına “Ancak, Yüksek Askeri Suranın Silahlı Kuvvetlerden her türlü ilisik kesme kararlarına karsı yargı yolu açıktır.” cümlesi eklenmis, dördüncü fıkrasının birinci cümlesi asagıdaki sekilde degistirilmistir. “Yargı yetkisi, idarî eylem ve islemlerin hukuka uygunlugunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi seklinde kullanılamaz.”

1. Genel ilkeler
MADDE 128. – Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.

MADDE 11- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 128 inci maddesinin ikinci fıkrasına asagıdaki cümle eklenmistir. “Ancak, malî ve sosyal haklara iliskin toplu sözlesme hükümleri saklıdır.”

2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence
MADDE 129. – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idarî merciin iznine bağlıdır.

MADDE 12- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası asagıdaki sekilde degistirilmistir.

“Disiplin kararları yargı denetimi dısında bırakılamaz.”

G. Hâkim ve savcıların denetimi
MADDE 144. – Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (Hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma, Adalet Bakanlığının izni ile adalet müfettişleri tarafından yapılır. Adalet Bakanı soruşturma ve inceleme işlemlerini, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırabilir.

MADDE 13- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 144 üncü maddesi kenar baslıgıyla birlikte asagıdaki sekilde degistirilmistir.

“G. Adalet hizmetlerinin denetimi

G. Hâkim ve savcıların denetimi
MADDE 144. – Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (Hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma, Adalet Bakanlığının izni ile adalet müfettişleri tarafından yapılır. Adalet Bakanı soruşturma ve inceleme işlemlerini, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırabilir.

MADDE 144- Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlıgınca denetimi, adalet müfettisleri eliyle yapılır. Buna iliskin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”



MADDE 14 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 145 inci maddesi asagıdaki sekilde
degistirilmistir.

H. Askerî yargı
MADDE 145. – Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler, asker kişilerin; askerî olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.
Askerî mahkemeler, asker olmayan kişilerin özel kanunda belirtilen askerî suçları ile kanunda gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya kanunda gösterilen askerî mahallerde askerlere karşı işledikleri suçlara da bakmakla görevlidirler.
Askerî mahkemelerin savaş veya sıkıyönetim hallerinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.
Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin mahkemesinde görevli bulundukları komutanlık ile ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı, hâkimlik teminatı, askerlik hizmetinin gereklerine göre kanunla düzenlenir. Kanun, ayrıca askerî hâkimlerin yargı hizmeti dışındaki askerî hizmetler yönünden askerî hizmetlerin gereklerine göre teşkilatında görevli bulundukları komutanlık ile olan ilişkilerini de gösterir.

“MADDE 145- Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kisilerin, sadece askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak isledikleri askerî suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler. Devletin güvenligine, anayasal düzene ve bu düzenin isleyisine karsı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savas hali haricinde, asker olmayan kisiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savas halinde hangi suçlar ve hangi kisiler bakımından yetkili oldukları; kurulusları ve gerektiginde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.

Askerî yargı organlarının kurulusu, isleyisi, askerî hâkimlerin özlük isleri, askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin görevli bulundukları komutanlıkla iliskileri, mahkemelerin bagımsızlıgı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.”

4 / 9



MADDE 15- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 146 ncı maddesi asagıdaki sekilde degistirilmistir.



II. Yüksek mahkemeler
A. Anayasa Mahkemesi
1. Kuruluşu
MADDE 146. – Anayasa Mahkemesi onbir asıl ve dört yedek üyeden kurulur.
Cumhurbaşkanı, iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay, iki asıl ve bir yedek üyeyi Danıştay, birer asıl üyeyi Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; bir asıl üyeyi ise Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri içinden göstereceği üç aday arasından; üç asıl ve bir yedek üyeyi üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından seçer.
Yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri ile üst kademe yöneticileri ve avukatların Anayasa Mahkemesine asıl ve yedek üye seçilebilmeleri için, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim görmüş veya öğrenim kurumlarında en az onbeş yıl öğretim üyeliği veya kamu hizmetinde en az onbeş yıl fiilen çalışmış veya en az onbeş yıl avukatlık yapmış olmak şarttır.
Anayasa Mahkemesi, asıl üyeleri arasından gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve bir Başkanvekili seçer. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi üyeleri, aslî görevleri dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.

“MADDE 146. – Anayasa Mahkemesi ondokuz üyeden kurulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıstay Genel Kurulunun kendi baskan ve üyeleri arasından, her bos yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro baskanlarının avukatlar arasından gösterecekleri üçer aday içinden yapacagı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her bos üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çogunlugu
aranır. İkinci oylamada salt çogunluk saglanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için
üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmis olur.

Cumhurbaskanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıstay, bir üyeyi Askeri Yüksek idare Mahkemesi genel kurullarınca kendi baskan ve üyeleri arasından her bos yer için gösterecekleri üçer aday içinden; üç üyeyi Yüksekögretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yüksekögretim kurumları ögretim üyeleri arasından gösterecegi üçer aday içinden; bes üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar veya Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından;

iki üyeyi ise yüksek ögrenim görmüs Türkiye Cumhuriyeti vatandasları arasından seçer. Yargıtay, Danıstay, Askerî Yüksek dare Mahkemesi ve Sayıstay genel kurullarından, Anayasa Mahkemesi üyeligine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her bos üyelik için, bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; en fazla oy alan üç kisi aday gösterilmis sayılır.

Baro baskanlarının avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde de her bir baro baskanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve en fazla oy alan üç kisi aday gösterilmis sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbes yasın doldurulmus olması kaydıyla; yüksekögretim kurumları ögretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmıs, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmıs, üst kademe yöneticilerinin yüksekögrenim görmüs ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalısmıs olması sarttır.

Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çogunlugu ile dört yıl için bir Baskan ve üç daire baskanı seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dısında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.”

2. Üyeliğin sona ermesi
MADDE 147. – Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar.
Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.

MADDE 16 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 147 nci maddesinin kenar baslıgı “2. Üyelerin görev süresi ve üyeligin sona ermesi” seklinde, birinci fıkrası ise asagıdaki sekilde degistirilmistir.

“Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmısbes yasını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yasından önce görev süresi dolan üyelerin baska bir görevde çalısmaları ve özlük isleri kanunla düzenlenir.”

3. Görev ve yetkileri
MADDE 148. – Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez.
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.
Yüce Divan kararları kesindir.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir.

MADDE 17- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve anayasa sikâyeti basvurularını karara baglar” ibaresi eklenmis, aynı maddenin altıncı fıkrası “Yüce Divan kararlarına yeniden inceleme basvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdigi kararlar kesindir.”karsı karar seklinde degistirilmis, maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere asagıdaki fıkralar eklenmis ve devamındaki fıkralar buna göre teselsül ettirilmistir.

5 / 9

“Herkes, Avrupa İnsan Hakları Sözlesmesi kapsamındaki anayasal hak ve özgürlüklerden birinin kamu gücü tarafından ihlal edildigi iddiasıyla ve kanun yollarının tüketilmis olması sartıyla Anayasa Mahkemesine basvurabilir. Anayasa sikâyetinde kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. Anayasa sikâyetine iliskin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”



MADDE 18- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 149 uncu maddesi asagıdaki sekilde degistirilmistir.

4. Çalışma ve yargılama usulü
MADDE 149. – (Değişik: 3.10.2001-4709/33 md.) Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Anayasa değişikliklerinde iptale ve siyasî parti davalarında kapatılmaya karar verebilmesi için beşte üç oy çokluğu şarttır.
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu ve yargılama usulleri kanunla; mahkemenin çalışma esasları ve üyeleri arasındaki işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir (Ek ibare: 23.7.1995-4121/14 md.) ve siyasî partilerin temelli kapatılması veya kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.

“MADDE 149. – Anayasa Mahkemesi, üç daire ve Genel Kurul halinde çalısır. Daireler, daire başkanının baskanlıgında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Baskanının baskanlıgında en az ondört üye ile toplanır. Daireler ve Genel Kurul kararlarını salt çogunlukla alır. Anayasa sikâyetlerinin kabul edilebilirlik incelemesi için ön komisyonlar olusturulabilir.

Siyasî partilere iliskin dava ve basvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır. Anayasa degisikliginde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için üye tamsayısının üçte iki oy
çoklugu sarttır.

Sekil bozukluguna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara baglanır.
Anayasa Mahkemesinin kurulusu, Genel Kurul ve dairelerin yargılama usulleri kanunla; Mahkemenin çalısma esasları, daire ve komisyonların olusumu ve isbölümü kendi yapacagı içtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktıgı davalar dısında kalan isleri dosya üzerinde inceler. Ancak, anayasa sikayeti basvurularında durusma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca gerekli gördügü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çagırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına iliskin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Bassavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel baskanlıgının veya tayin edecegi bir vekilin savunmasını dinler.”

D. Askerî Yargıtay
MADDE 156. – Askerî Yargıtay, askerî mahkemelerden verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Ayrıca, asker kişilerin kanunla gösterilen belli davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Askerî Yargıtay üyeleri birinci sınıf askerî hâkimler arasından Askerî Yargıtay Genel Kurulunun üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla her boş yer için göstereceği üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askerî Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı ve daire başkanları Askerî Yargıtay üyeleri arasından rütbe ve kıdem sırasına göre atanırlar.
Askerî Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin bağımsızlığı, hâkimlik teminatı ve askerlik hizmetlerinin gereklerine göre kanunla düzenlenir.

MADDE 19- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 156 ncı maddesinin son fıkrası asagıdaki sekilde degistirilmistir.

“Askerî Yargıtayın kurulusu, isleyisi, mensuplarının disiplin ve özlük isleri, mahkemelerin bagımsızlıgı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.”



MADDE 20- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 159 uncu maddesi asagıdaki sekilde degistirilmistir.


III. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
MADDE 159. – Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar.Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
Kurulun görevlerini yerine getirmesi, seçim ve çalışma usulleriyle itirazların Kurul bünyesinde incelenmesi esasları kanunla düzenlenir.
Adalet Bakanlığının merkez kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıların muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
Adalet Bakanı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ilk toplantısında onaya sunulmak üzere, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hizmetin aksamaması için hâkim ve savcıları geçici yetki ile görevlendirebilir.

“MADDE 159- Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bagımsızlıgı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yirmibir asıl ve on yedek üyeden olusur; üç daire halinde çalısır.

6 / 9

Kurulun Baskanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlıgı Müstesarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, dört asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yüksek ögretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan ögretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından Cumhurbaskanınca, bir asıl ve bir yedek üyesi Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından Anayasa Mahkemesince, üç asıl ve iki yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi Danıstay üyeleri arasından Danıstay Genel Kurulunca, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemis adlî yargı hâkim ve savcıları arasından adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve iki yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemis idarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir.

Kurul üyeligi seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki altmıs gün içinde yapılır. Cumhurbaskanı tarafından seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliginin boşalması durumunda, bosalmayı takip eden altmıs gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.

Diger üyeliklerin bosalması halinde, asıl üyenin yedegi tarafından kalan süre tamamlanır. Yargıtay ve Danıstay genel kurullarından seçilecek Kurul üyeligi için her üyenin, birinci sınıf adlî ve idarî yargı hâkim ve savcıları arasından seçilecek Kurul üyeligi için her hâkim ve savcının; ancak bir aday için oy kullanacagı seçimlerde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilir. Bu seçimler her dönem için bir defada ve gizli oyla yapılır.

Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlıgı Müstesarı dısındaki asıl üyeleri, görevlerinin devamı süresince kanunda belirlenenler dısında baska bir görev alamazlar. Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Baskanına aittir. Kurul Baskanı dairelerin çalısmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire baskanlarını seçer. Baskan, yetkilerinden bir kısmını baskanvekili olarak belirledigi daire baskanına devredebilir.

Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını meslege kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklastırma islemlerini yapar; Adalet Bakanlıgının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin degistirilmesi konusundaki tekliflerini karara baglar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diger görevleri yerine getirir.

Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç isleyip islemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadıgını arastırma ve gerektiginde haklarında inceleme ve sorusturma islemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Baskanının oluru ile Kurul müfettislerine yaptırılır. Sorusturma ve inceleme islemleri, hakkında sorusturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir.

Kurulun meslekten çıkarma cezasına iliskin olanlar dısındaki kararlarına karsı yargı mercilerine basvurulamaz. Kurula baglı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve
savcılardan Kurulun teklif ettigi üç aday arasından Kurul Baskanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıstırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir.

Adalet Bakanlıgının merkez, baglı ve ilgili kuruluslarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettislerini, muvafakatlerini alarak atama yetkisi 7 / 9 Adalet Bakanına aittir.
Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin olusumu ve isbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalısma usul ve esasları, dairelerin karar ve islemlerine karsı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterligin kurulus ve görevleri kanunla düzenlenir.”

GEÇİCİ MADDE 15. – 12 Eylül 1980 tarihinden, ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde, yasama ve yürütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan, 2356 sayılı Kanunla kurulu Millî Güvenlik Konseyinin, bu Konseyin yönetimi döneminde kurulmuş hükümetlerin, 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunla görev ifa eden Danışma Meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz.
Bu karar ve tasarrufların idarece veya yetkili kılınmış organ, merci ve görevlilerce uygulanmasından dolayı, karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır.
(Son fıkra mülga: 3.10.2001-4709/34 md.)


MADDE 21 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının geçici 15 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıstır.



MADDE 22- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına asagıdaki geçici maddeler eklenmistir.


“GEÇİCİ MADDE 18- Bu Kanunun 6 ncı maddesiyle Anayasanın 69 uncu maddesinde yapılan degisiklikler, Anayasa Mahkemesinde görülmekte olan davalarda da uygulanır.


GEÇİCİ MADDE 19- Bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır. Bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihten itibaren otuz gün içinde, birer üye, Sayıştay Genel Kurulunun ve baro baskanlarının gösterecekleri üçer aday arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak seçimde, her bos
üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çogunlugu aranır. İkinci oylamada salt çogunluk saglanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmis olur.

Sayıstay Genel Kurulunda, Anayasa Mahkemesi üyeligine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; en fazla oy alan üç kisi aday gösterilmis sayılır. Baro baskanlarının avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde de her bir baro baskanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve en fazla oy alan üç kisi aday gösterilmis sayılır.

Cumhurbaskanı, yüksekögrenim görmüs Türkiye Cumhuriyeti vatandasları arasından
iki üyeyi seçer.

Anayasa Mahkemesi üyeligine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmis yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur. Anayasa sikayetine iliskin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüge girdigi tarihten itibaren anayasa sikâyeti basvuruları kabul edilir.

Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmis olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihte üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler.


GEÇİCİ MADDE 20- Bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihten itibaren otuz gün içinde asagıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir.

a) Cumhurbaskanı, hâkimlik meslegine alınmasına engel bir hali olmayan; yüksek ögretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında en az onbes yıldan beri görev yapan ögretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. Cumhurbaskanı, üst kademe yöneticileri 8 / 9 arasından seçecegi Kurul üyesini, bakanlık, müstesarlık, müstesar yardımcılıgı, valilik, Cumhurbaskanlıgı Genel Sekreterligi, kamu kurum ve kuruluslarında genel müdürlük veya teftis kurulu baskanlıgı görevlerini yapanlar arasından seçer.

b) Anayasa Mahkemesi, bir asıl ve bir yedek üyeyi Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer. Mahkeme Baskanı bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihten itibaren yedi gün içinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üye adaylık basvurularını ilân eder. Olan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar basvurularını yaparlar. Basvuru tarihinin sona erdigi günden itibaren onbes gün içinde Mahkeme, adaylar arasından bir asıl ve bir yedek üyeyi seçer.

c) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Baskanı adaylık basvurusunu ilan eder. lan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Baskanlıga basvurur. Basvuru tarihinin sona erdigi günden itibaren onbes gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin sadece bir aday için oy kullanabilecegi seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmis olur.

ç) Danıstay Genel Kurulu, Danıstay üyeleri arasından bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihten itibaren yedi gün içinde Danıstay Baskanı adaylık basvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Baskanlıga basvurur. Basvuru tarihinin sona erdigi günden itibaren onbes gün içinde Danıstay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıstay üyesinin sadece bir aday için oy kullanabilecegi seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmis olur.

d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adli yargı hâkim ve savcıları arasından, adli yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun gözetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihten itibaren bes gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık basvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna basvurur.

Basvuru tarihinin sona erdigi günden itibaren iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların basvurularını inceler ve aday listesini belirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karsı itiraz edilebilir. tiraz süresinin sona erdigi günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettigi tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim kurulunun gözetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır.

İl seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık kurulları olusturur. Sandık kurullarının islem, tedbir ve kararlarına karsı yapılan sikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara baglanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmislerini bu is için tahsis edilmis bir internet sitesinde yayımlayabilirler. Bu seçimlerde her seçmen sadece bir aday için oy kullanabilir. Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmis olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diger hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabilecegi gibi gerektiginde uygun görecegi il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır.

e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemis idari yargı hâkim ve savcıları arasından, idari yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun gözetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin bulundugu illerde, il seçim kurulunun gözetim ve denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan yerlerde görev 9 / 9 yapan idari yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır.

Birinci fıkranın (a), (b), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden is günü görevlerine baslarlar.

Bu Kanunun yürürlüge girdigi tarihte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtaydan gelen asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçilmis oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler sırayla göreve baslarlar.

Bu madde uyarınca seçilen üyelerin göreve baslamasını müteakip yapılacak ilk Kurul toplantısında, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Danıstaydan gelen asıl ve yedek üyelerinden ad çekme suretiyle belirlenen bir asıl ve bir yedek üyesinin görevi sona erer.

Kalan asıl ve yedek üye ise seçilmis oldukları sürenin sonuna kadar görevlerine devam eder. Bu üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (ç) bendi uyarınca seçilenler göreve baslarlar. Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri uyarınca seçilen üyelerden, üçüncü ve dördüncü fıkra uyarınca göreve baslayanların görev süresi, birinci fıkranın (a), (b), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diger Kurul üyelerinin görev süresinin bittigi tarihte sona erer.

İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire baskanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Baskanı dısındaki asıl üyelerine, 30000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir.

İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu,

a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul seklinde çalısır.

b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve basladıgı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının baskanlıgında toplanır ve bir geçici Baskanvekili seçer.

c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çogunlugu ile karar verir.

ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlıgı tarafından yürütülür. Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır.


MADDE 23 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüge girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM