Avrupa Sosyal Şartı Ve Sendikal Özgürlükler


Uluslararası Belgelerde Sendikal Fesih ve Sendika Özgürlüğüne İlişkin Hükümler

Yrd. Doç. Dr. Ahmet TERZİOĞLU 

Avrupa Sosyal Şartı

Avrupa Sosyal Şartı, 18 Ekim 1961 tarihinde İtalya’nın Torino kentinde imzalanmış 26.02.1965 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Avrupa Sosyal Şartı Türkiye tarafından uzun bir süre sonra 16 Haziran 1989 tarihinde imzalanmıştır. Avrupa Sosyal Şartının konumuzla ilgili maddeleri 1, 5 ve 6 ncı maddeleridir. Şartın giriş kısmında “hiçbir ırk, renk, cinsiyet, din, siyasal görüş, ulusal soy veya sosyal köken ayrımı gözetmeksizin sosyal haklardan yararlanma hakkının sağlanması gerektiğini göz önüne alarak; uygun kuruluş ve faaliyetlerle kent ve kırsal nüfusun yaşam düzeyini geliştirmek ve sosyal refahını yükseltmek için her türlü ortak çabada bulunmak...” şeklindeki hüküm genel anlamda sosyal hakların gelişimi ve bunun sağlanması için uygun kuruluşlar kurulmasını öngörmektedir. 

Avrupa Sosyal Şartının 1 inci maddesi çalışma hakkını düzenlemekte; çalışma hakkının etkin bir biçimde kullanılmasını sağlamak üzere âkit taraflara yükümlülükler yüklemektedir. Avrupa Sosyal Şartı md.1/b.2 “Çalışanların özgürce edindikleri bir işle yaşamlarını sağlama haklarını etkin bir biçimde korumayı öngörmektedir. Bu etkin korumanın içinde sendikal örgütlenmenin ve yaşamlarını devam için çalışmanın da etkin bir biçimde korunması öngörülmektedir. Hiç şüphesiz çalışma hakkının etkin korunması gereği; işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkını ortadan kaldırmayacak, sadece keyfi fesihleri önleyici bir işlevi olacaktır. Dolayısıyla 1 inci maddenin etkin koruma yükümü, iş sözleşmelerinin sendikal nedenle feshedilmesinde, işçi açısından koruyucu özellik taşımaktadır.

Avrupa Sosyal Şartı’nın, 1961 yılında imzalanıp ancak Türkiye tarafından 28 yıl sonra onaylanmış olması sendikalaşma ve toplu pazarlık gibi örgütlenme alanında çok önemli iki maddeye çekince koyması ülkemizde örgütlenme özgürlüğünün Avrupa düzeyine çıkamayışının göstergesi olarak görülmüştür.

Avrupa Sosyal Şartı’nın örgütlenme hakkı başlığını taşıyan 5 inci maddesinde “Akit taraflar çalışanların ve çalıştırılanların ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak için yerel, ulusal ve uluslararası örgütler kurma ve bu örgütlere üye olma özgürlüğünü sağlamak veya geliştirmek amacıyla ulusal mevzuatın bu özgürlüğü zedelemesine veya zedeleyici biçimde uygulanmasını önlemeyi taahhüt ederler…” anlatımı, işçilerin örgüt kurma ve bu örgütlere üye olma özgürlüğü ve bu özgürlüğün zedelenmesini önlemek amacıyla korunma talebi sendikal faaliyetler nedeniyle feshe karşı işçinin korunmasını içermektedir.

Böylelikle, Sosyal Şartın Çalışma Hakkı ve Örgütlenme Hakkını düzenleyen 1 inci ve 5 inci maddeleri çalışanların etkin korunması ve örgütlenme hakkını koruması bakımından işçilerin iş sözleşmelerinin sendikal nedenle feshedilmesinin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması ve gerekli yasaların çıkarılmasının önemini ortaya koymaktadır.

1961 tarihli Avrupa Sosyal Şartı’nın yerini almak üzere, Avrupa Konseyi tarafından 1996 tarihinde kabul edilen ve Türkiye tarafından 06.10.2004 tarihinde imzalanan “(Gözden Geçirilmiş) Avrupa Sosyal Şartı” bir beyan ile birlikte onaylanmasına dair 5547 sayılı kanun 27.09.2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi.

Şartın 24 üncü ve 28 inci maddeleri konumuzla ilgilidir. Nitekim, iş sözleşmesinin sona erdiği durumlarda korunma hakkı başlığını taşıyan 24 üncü maddenin a bendinde “tüm çalışanların yetenekleri ya da davranışlarıyla bağlantılı olarak ya da işletmenin, kuruluşun ya da hizmetin işleyişinin gereklerine dayanarak, iş sözleşmelerinin geçerli nedenler olmaksızın sona erdirilemeyeceği”, b bendinde “iş sözleşmeleri geçerli bir neden olmaksızın sona erdirilen çalışanların yeterli tazminat ya da diğer uygun yardımlar alma hakkını ve bu amaçla âkit taraflar iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmaksızın sona erdirildiğini düşünen çalışanın bağımsız bir organa başvuru hakkını güvence altına almayı taahhüt ederler.” demektedir. 28 inci madde ise işçi temsilcilerinin etkinlik veya statüsü nedeniyle kovulmalarını önlemek, görevlerini derhal ve etkili bir biçimde yerine getirmelerini sağlamak üzere gerekli imkânların sağlanmasını öngörmektedir. Görüldüğü üzere, 24 üncü madde genel olarak işçiyi feshe karşı koruma; 28 inci madde ise işçi temsilcilerinin örgütsel faaliyetlerden ötürü korunmasını sağlamayı düzenlemektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM