Profesyonel Sporcular İş Kanunundan Yararlanabilir Mi

Profesyonel Sporcular İş Kanunundan Yararlanabilir Mi, sporcular iş kanunundan yararlanamaz, sporcular iş kanunu kapsamı dışında bırakılmıştır, sporcular için spor iş kaunu çıkartılmalıdır, spor emekçileri neden iş kanunu kapsamı dışındadır, sporla uğraşanlar iş kanunu kapsamında değildir.

Profesyonel Sporcuların İş Kanunu Karşısında Durumu
AV. HÜSEYİN ALPAY KÖSE
Spor Hukuku Enstitüsü G.Sekreter Yard.
Bilindiği gibi sporcular hizmet akti çerçevesinde iş görmektedirler. Bu bakımdan bakıldığında sporcuların işçi kulüplerin ise işveren olduğu sonucuna ulaşılabilir. Fakat profesyonelce icra edilebilen futbol dallarında yapılmış olan spor sözleşmelerine acaba İş kanunu hükümleri uygulanabilir mi?[1] Bilindiği gibi bu kanunda işçiyi koruyucu birçok hüküm bulunmaktadır. Profesyonel sporcular bu hükümlerden yararlanabilir mi?

Örneğin, günde en fazla 8 saat çalışmak, hafta sonu ve bayram tatilleri, senelik izin, kıdem tazminatı vs. gibi konular işçiyi koruyucu hükümler içermektedir. Ancak,1475 sayılı önceki İş Kanunu’nun 5.maddesinin 9.bendinde sporcular İş Kanunu kapsamı dışında tutulmuştu. Bu sebeple, İş Kanunu ‘nun yukarıda belirtilen konuları düzenleyen hükümlerinin profesyonel spor sözleşmelerine uygulanması mümkün değildi. İş Hukuku, bir işverene bağlı olarak, bir hizmet sözleşmesine dayanmak suretiyle çalışanlara özgü bir hukuk dalıdır. Ortaya konulan emeğin en belirgin özelliği, bağımlı oluşudur. Bu itibarla İş Hukuku, işçinin bir hizmet sözleşmesine dayanarak, her hangi bir işte, ücret karşılığında işverene bağlı olarak gördüğü hizmet dolayısıyla oluşan hukukî ilişkiyi düzenler.[2] Borçlar kanunu, hizmet sözleşmesini ‘’işçinin muayyen veya gayrimuayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibinin ona bir ücret vermeyi taahhüt ettiği’’ bir sözleşme olarak tanımlandığından, profesyonel futbolcuyla kulübü arasındaki sözleşme, standart iş sözleşmesi; iş kanunu da bir hizmet sözleşmesine dayalı olarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan işçi, işçiyi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi işveren, işin yapıldığı yeri işyeri saydığından, futbolcu işçi, kulüp yönetimi işveren, kulüpte işyeri; futbolcu da “hizmet hakkına göre çalışmayı meslek edinmiş olmak” bakımından sendikalı; hizmet aktine dayanak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlardan ‘oldukları içinde sigortalı işçi niteliğindedir. Ancak sporcular iş kanunu kapsamı dışında bırakıldıklarından iş kanunu açısından işçi sayılmamaktadırlar. Sporcu ile kulüp arasındaki sözleşmeyle, bir çalıştırma ilişkisi kurulduğu için iş kanunu‘nun da bu ilişkiye uygulanması iş kanununun 5. maddesinin 9.bendinde sporcu hakkında iş kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça ifade edildiğinden profesyonel sporcuların iş kanunu hükümlerinden yararlanmaları düşünülemez[3] . Sporcuların iş kanunu kapsamı dışında bırakılmalarında, sporcuların, özellikle profesyonel futbolcuların yaptıkları işin tipik bir iş ilişkisi veya hizmet ilişkisi olmadığı, iş kanunu kapsamındaki işçilerin işverenleri ile olan ilişkilerinden farklı niteliklere sahip olduğu düşüncesi etkili olmuştur. Örneğin, Tarsus idman yurdu kulübünce, SSK tarafından futbolcuların sigortalı sayılması üzerine, kulüp yönetimi bu karara karşı prim itiraz komisyonu’na başvurmuş, ancak bu komisyonun SSK nın tutumunu onaylamasından sonra, kulüp yönetimi, “kulüple sporcular arasında ki sözleşmenin hizmet sözleşmesi olmadığı, esasen futbolcuların iş kanunun dışında da tutulmaları gerektiği” gerekçesi ile sporcuların işçi olmadığının ve dolayısı ile sigortalı olamayacaklarının saptanması için mahkemeye başvurmuş, mahkemenin verdiği lehe karar Yargıtay’ca 1972 tarihinde onanmıştır. Söz konusu karar da; “ iş ile spor bir biri ile aynı şey değildir. İşte amaç fayda yaratmaktadır, hâlbuki spor bir hüner gösterisidir. Atılan bir golün manevî değeri vardır, ama bir üretim olarak tavsifine imkân yoktur. Spor da gaye anlaşmanın tarafı olan belirli kimseler için bir yarışma arzu ve hevesi, bir yenme zevki ve bu suretle manevi bir fayda mevcut olup, bu fayda mutlaka o kulübün üye veya sporcularına ait olmayıp, bu kulübü gönülden tutan herkese karşıdır. Bu itibarla futbol maçında yaratılan fayda ile üretimde yaratılan fayda aynı şey değildir. Hizmet aktinde kullanılan emeğin, yaratılan faydanın yeri, ne bir başkası ikame olunabilir. Ama ne sporda ne sanatta yahut nr futbolda ne güreşte ve ne de güzel sanatlarda bir birinin yerine diğerini ikame mümkün değildir. Sporcunun profesyonel olması ile amatör olması kulüpte sporcu tiyatro sahibi ile sanatçı arsındaki ilişki değişmez. 1475 sayılı kanunu’nun 5. maddesinin 9. bendinde spor ve sporcu iş kanunu dışında mütalaa edilmiştir” denilmektedir. Buna karşılık antrenörler bunun dışında tutularak işçi sayılmakta ve iş kanununun hükümlerinden yararlanma imkânı bulmaktadırlar. Fakat Yargıtayın bu konuda vermiş olduğu kararlarda istikrar bulunmayıp bunun aksini kabul eden kararları da bulunmaktadır.[4]

İş sözleşmesinin bütün ayırt edici unsurları bu ilişkide de bulunmakta sporcu ile kulüp arasında ki ilişki hizmet sözleşmesine dayanmakta, böylece iş hukukunda ki işveren-işçi arasında ki ilişki kulüp ile sporcu arasında da kurulmaktadır. Bu açıdan bakıldığında profesyonel sporcularda iş kanununda yer almalı görüşü ağır bassa da 2003 yılında yürürlülüğe giren 4857 sayılı iş kanunun da sporcuların iş kanununu içinde düşünülmemesi kanaati sürdürülmüş ve nitekim aynı kanunun 4. maddesinin (g) bendince kapsam dışı bırakılmıştır. Buna gerekçe olarak; sporcu kulüp ilişkisi düzenlenirken spora özgü ihtiyaçların ve durumların dikkate alınması gerektiği için, profesyonel sporcuların (futbolcular)         iş kanununu dışında bırakıldığı, özellikle iş kanunu’nda yer alan hizmet hizmet sözleşmesinin feshine, kıdem tazminatına ilişkin hükümlerin, sporcular bakımından uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle profesyonel sporcuların diğer işçilerden ayrı tutularak iş kanununu dışına çıkarıldıkları ve yaptıkları spor dalına göre, ilgili federasyonların o spor dalının ihtiyaçlarını göz önünde tutarak yaptıkları düzenlemelere uyulması gerektiği öne sürülmüştür.[5]

Anılan sebeplerle iş kanunu sporcular hakkında uygulanamayacağından bu spor dalını –futbol- Profesyonel Futbol ve Transfer Talimatının hükümleri uygulama alanı bulabilecektir. Bunun dışında bu talimatla düzenlenmeyen alanlar için Borçlar Kanununun hizmet sözleşmesini düzenleyen 313–371 maddelerinin özel hükümleri ile Borçlar kanunun genel hükümleri uygulanabilecektir.           Fakat futbolcu ile kulüp arasında ki ilişkinin hizmet sözleşmesi olması dolayısı ile borçlar kanununu hükümlerine tabi olması gerekirken, Türkiye futbol Federasyonu tarafından yapılan düzenlemeler sporcu ile kulübü arasında ki ilişkiyi geniş ölçüde etkilemektedir. Türkiye Futbol Federasyonunca çıkarılmış olan profesyonel Futbolcu Transfer talimatı’nda profesyonel futbolcular ile kulüpler arasında yapılacak sözleşmelerin şartları belirlenmiş, sözleşmelerin yapılma zamanı, süreler, taraflara yükleyeceği yükümlülükler, hangi şartlarla feshedilebileceği, futbolcuların kulüplerinden ayrılarak başka kulüplere geçmeleri gibi konular ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu bakımdan emredici kanun hükümlerine aykırı olmayan talimat hükümleri öncelikli olarak uygulanır. Futbolcu ve kulüpler federasyonca çıkarılacak bütün talimatlara ve yapılacak değişikliklere kesin olarak uyacaklarını taahhüt ettiklerinden talimat hükümlerini sözleşmenin bir parçası haline getirmişlerdir. Bu itibarla talimat hükümleri taraf iradesi olarak kabul edilir ve öncelikli olarak uygulanır. Ancak futbolcu ile kulüp arasında ki ilişkiyi düzenleyen talimatta hükmü bulunmayan bir durumla ilgili olarak futbolla ilgili diğer kanun, talimat ve yönergeler, daha sonra da borçlar kanununun hizmet sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulama alanı bulabilecektir. Burada futbolcuların sendikal hakları konusunda ayrı bir yer açmamız gereklidir. Fakat bunu bir diğer yazımızda inceleyeceğiz.

Kaynak:sporhukuku.org

1.     1575 sayılı iş kanunu (RG 1.9.1971,S13943) yerine 4857 iş kanununa (RG 10.06.2003, S25134) bırakmıştır.

2.     COŞAR, Vedat Ahsen: Sporcuların İş Hukuku Ve Sosyal Sigortalar Hukuku Bakımından Statüleri YD 1975/Ocak S.144

3.     FİSEK, Kurthan: Devlet Politikası Ve Toplumsal Yapıyla İlişkileri Açısından Dünya Da Türkiye De Spor Yönetimi. 2.Bası Ankara S.329-330

4.     9.HD T.21.11.1991 E.1990/9492 ,K1991/305 – 9.HD 22.3.2002, 1998/11825E. 1998/15702 K.

5.     KÜÇÜKGÜNGÖR, Erkan: Türk Hukukunda Sporcuların Hukuki Durumu ABD. 1999/1S.47

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

4857 Sayılı İş Kanunu Kimleri Kapsar