Kıdem Tazminatı İşçinin Kırmızı Çizgisidir

Kıdem tazminatı, işçinin kırmızıçizgisidir
Geçmiş AKP Hükümetleri döneminde gündeme getirilen, Kıdem Tazminatı, 61. Hükümet döneminde niyet olmaktan çıkarılıp, programa dönüştürüldü.

Kıdem tazminatının kaldırması kuşkusuz ki, Erdoğan’ın ustalık döneminin en önemli uygulamalarından biri olacak.

1937 yılından, günümüze 75 yıldır süren Kıdem Tazminatına, 12 Eylül rejimi bile dokunmazken, AKP hükümeti dokunmak istiyor.

Ancak bu pervasızlığın ardında, ulusal ve küresel sistemin olduğu muhakkak...

AKP sermayeden aldığı bu destek sayesinde, sermaye adına ne gerekiyorsa harfi, harfine yerine getirirken. Çıkan fatura da halka, emekçilere ödettiriliyor.

Emekçilerin çalışma yaşamını esnekleştiren, iş güvencelerini yok eden; emeklilik, sağlık ve sosyal güvenlik haklarını piyasalaştıran AKP hükümeti, bunlarla da yetinmeyip.

Şimdi ise Kıdem Tazminatının fona devredilmesi ve esnek çalışmayı getiren yeni yasaları hayata geçirmek istiyor.

Hal bu ki Kıdem Tazminatı bir işçinin işten atılmasını zorlaştıracak veya engelleyecek olan tek direnme noktasıdır.

Şüphesiz ki sermaye, birikim sürecini, ucuz iş gücü üzerinden büyüttüğünden, Kıdem tazminatının kaldırılması, işçinin esnek ve kuralsız çalıştırması, sermayenin işine gelmektedir.

Bu nedenle sermaye ve iktidar adeta ağız birliyi yaparak, Kıdem Tazminatının sermaye üzerinde ek bir yük oluşturduğunu ve bu yükün işletmelerin rekabet gücünü düşürdüğünü, istihdamı olumsuz etkilediğini dile getiriyorlar.

Ancak Kıdem Tazminatının sermaye üzerinde, ek bir yük oluşturduğu söylemi sermayenin kocaman bir yalanıdır.

Kaldı ki kıdem tazminatı sadece ülkemizde değil, dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan sosyal koruma sistemidir. Dolayısıyla Kıdem Tazminatı, işgücü maliyetini arttıran bir unsur olarak kabul edilemez.

Çünkü Kıdem Tazminatı, çalışana işgücü dışı (çalışmadığında/ işten atıldığında) ödenen meblağdır. Yani bedenen yıpranmasının karşılığıdır. Bir başka ifadeyle Kıdem Tazminatı, iş güvencesinin yok edildiği, bittiği yerde verilen bir haktır.

Erdoğan: kıdem tazminatını işçilerin geniş bir kesiminin alamadığından bahsediyor.

Evet, doğrudur.

Ama bir çarpıtma var ortada Gerçekten Kıdem tazminatını almayan/almak istemeyen işçi mi? Yoksa bu hakkı vermeyen, sermaye ve kayıt dışılığı denetlemeyen hükümet mi? Bunun açıklanması lazım.

Bu halde bile, sermaye binlerce emekçinin hakkını ödemezken, mahkemeler haklarını alamayanlarla dolup taşarken, Kıdem tazminatı kaldırıldığında ve fona aktarıldığında olacak haksızlıkları varın siz düşünün.

Kaldı ki Kıdem tazminatının kaldırılması, sermayenin keyfiliğini arttıracaktır. Sermaye kıdemli işçilere tazminatlarını ödemeden rahatlıkla işten atabilecektir.

Öte taraftan Kıdem tazminatının kaldırılıp, ayrılan primlerin kurulacak Kıdem tazminatı fonuna aktarılacağı belirtiliyor.

İşveren bu fona her ay işçi başına prim ödeyecek ve işten çıkarılan her işçi, tazminatını patronu yerine, bu fondan alacak.

Ancak Türkiye’nin fonlar konusunda, sicili bozuk bir ülke olduğunu bilmeyen var mı?

Bu güne kadar Türkiye de kurulan tüm fonlar, emekçilerin cebine el uzatmadan başka bir işe yaramamış ve hükümetler bu fonları arpalık gibi kullanılmıştır.

SSK’nın tasfiyesi bu fonlar sayesinde olmuştur. Konut Edindirme Fonu, Tasarrufu Teşvik Fonu, İşsizlik Sigortası Fon’larında yaşanan birçok hukuk dışılık bilinmesine rağmen, yeni fonların kurulmasının anlamı, sermayeye yeni kaynak aktarmaktır.

Sonuç olarak: emekçi sınıf her alandan yönelen bir saldırı ve kuşatma ile karşı karşıyadır.

Önümüzdeki günler veya aylarda ‘Kiralık İşçilik’, ‘Bölgesel Asgari Ücret’, ‘Personel Yasası’, ‘Kıdem Tazminatı Fonu’ gibi yeni saldırılarla, emekçi sınıf tam anlamıyla köşeye sıkıştırılacaktır.

Kuşkusuz bu saldırılara ve baş aşağı gidişe karşı emekçilerin, birleşik bir emek cephesini örmeleri ve fiili ve meşru bir mücadeleye başvurmaları şarttır.

Son söz; Kıdem tazminatı sınıfın Kırmızıçizgisidir. Buradan geri adım atmak, modern kapitalizmin kölelik sistemine teslim olmak anlamına geleceğini, sendika bürokrasisi unutmamalıdır. 

Murat Işık/Özgür Gündem


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM