Sendikalar Kanunu Değişikliği İçin Komite Kurulacak


SENDİKA KANUNU İÇİN KOMİTE KURULACAK 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi ve işveren konfederasyonlarının temsilcilerinin katılımıyla 17-18-19 Ağustos tarihlerinde çalışacak bir "teknik komite" kurulması kararlaştırıldı.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda yapılacak değişikliklerin ele alındığı Üçlü Danışma Kurulu toplantısı yaklaşık 4 saat sürdü. Toplantıda, bakanlık, işçi ve işveren konfederasyonlarının temsilcileri yasalarda yapılacak değişikliklere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Tarafların, yasalarda yapılması planlanan değişikliklere ilişkin birbiriyle bağlantılı toplam 14 madde üzerinde farklı görüşlere sahip olduğu belirlendi. Buna göre, taraflar yüzde 10'luk iş kolu barajının indirilmesi konusunda büyük oranda görüş birliğine vardı. Bazı konfederasyonlar bu oranın tamamen kaldı rılmasını istedi.

Bazı sendikalar ise barajın yüzde 0.5 ya da yüzde 1 gibi sembolik bir orana düşürülmesini ve barajın sıfırlanmasının zamana yayılmasını talep etti.

Sendikaya üyelik ve istifada noter şartının kaldırılması üzerinde de büyük ölçüde anlaşma sağlandı. Bu konuda da noter şartının sadece istifa durumunda aranması önerisinde bulunuldu.

TİSK, toplu iş sözleşmesi yetkisi için iş yerinde çalışanların yarıdan fazlasının sendika üyesi olmasına yönelik iş yeri barajının azaltılmasına karşı çıkıyor. Tarafların anlaşamadığı bir diğer konuyu ise meslek sendikalarının kurulmasına olanak verilmesi oluşturuyor.

Toplantıda, sendikal yasalarda yapılacak değişiklikler için bakanlık, işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla 17-18-19 Ağustos tarihlerinde çalışacak bir "teknik komite" kurulması kararlaştırıldı. Öte yandan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, toplu sözleşme konusunda yapılacak görüşmelerde üç büyük konfederasyonun ortak tutum almalarının kamu çalışanlarının elini güçlendireceğini ifade ederek, "Görüşlerimizi birleştirirsek istediğimiz toplu sözleşme yasasının çıkarılmasını sağlayabiliriz" dedi.

İsmail Koncuk, KESK Genel Merkezi'ni ziyaret ederek Genel Başkanı Lami Özgen ve yönetim kurulu üyeleri ile görüştü.

Koncuk, burada yaptığı konuşmada, KESK yönetim kurulu üyelerine yeni görevlerinde başarı dilemek ve toplu sözleşme hakkının kullanılmasına yönelik düzenlemeler konusunda fikir birliği oluşturmak için ziyareti gerçekleştirdiğini söyledi. Toplu sözleşme konusunda yapılan çalışmaların kendilerini memnun etmediğini dile getiren Koncuk, üç büyük konfederasyonun bu konuda yapılacak görüşmelerde ortak tutum almalarının kamu çalışanlarının elini güçlendireceğini vurguladı.

Konfederasyonlar şu anda farklı görüşler ifade ettiklerine dikkati çeken Koncuk, "Görüşlerimizi birleştirirsek istediğimiz toplu sözleşme yasasının çıkarılmasını sağlayabiliriz" dedi. Konfederasyonların hükümete ortak bir taslak sunmasının istenen sonucunun alınmasını kolaylaştıracağını ifade eden Koncuk, "Sendikal menfaatleri, egoyu aşacak bir tavrı sergilemeliyiz. Aksi halde bunun lehimize görülen, yarın aleyhimize dönebilir" diye konuştu.

Konfederasyonların ortak hareket etmemesi durumunda ortaya çıkacak olumsuzluğun sorumluluğunun sadece hükümete ait olmayacağını söyleyen Koncuk, diğer konfederasyonlara birlikte çalışma önerisinde bulundu.

Koncuk, yasaya ilişkin olarak kamu çalışanlarına grev hakkı tanınması, sendikal yasakların daraltılması ve memurlara siyaset yapma hakkı verilmesi gibi temel talepleri olduğunu kaydetti.

Sami Özgen de "Bir yasa olsun da nasıl olursa olsun" anlayışının kamu çalışanlarına 10 yıl kaybettirebileceğini söyledi.

Sadece toplu sözleşme hakkının öne çıkarılmasının eksik bir yaklaşım olacağını dile getiren Özgen, kamu çalışanlarının üretimden geçen gücünü gözardı eden bir yasanın süreci toplu görüşmeye dönüştü receğini belirtti.

BÜTÜN ENGELLER KALDIRILMALI

Sendikal örgütlenmenin önündeki bütüı engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Özgen, "Grevli toplu sözleşme hakkı bizim için olmazsa olmazdır" dedi.

Yapılacak toplu sözleşmenin sadece konfederasyonlar düzeyi ile sınırlı tutulmasının yanlış olacağını ifade eden Özgen, uyuşmazlık halinde başvurulacak hakem heyetinin kararlarının yüzde 100 bağlayıcı olmasının toplu sözleşme hakkını ortadan kaldıracağını savundu.Özgen, grevin amaç değil araç olduğunu vurgulayarak, "Hükümet, işveren belki bundan korkabilir ama grev kamu çalışanlarının hak almanın, mücadelenini bir aracıdır" diye konuştu.

Özgen, Türkiye Kamu-Sen'in ortak taslak hazırlama önerisinin hatırlatılması üzerine, kamu çalışanlarının haklarını öne çıkarmak konusundaki tüm çabalarda uzlaşılabileceğini söyledi. Özgen, tüm konfederasyonların bu haklara ulaşmak için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak: Bizim Gazete

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

4857 Sayılı İş Kanunu Kimleri Kapsar