Türk-İş Kıdem Tazminatı Kaldırılacak Diye Paniğe Kapılmayın


Türk-İş: 'Kıdem tazminatı kaldırılacak diye paniğe kapılmayın'
61. Hükümet programında kıdem tazminatının fona devredileceğinden bahsediliyor, sendika üyelerimiz paniğe kapılmasınlar Türk-İş olarak kıdem tazminatının kaldırılmasına izin vermedik, izin vermeyeceğiz.

Değerli Basın Mensupları,

61’nci Cumhuriyet Hükümeti’nin programının açıklanmasının hemen ardından çalışma hayatı ile ilgili kimi hususlar Türkiye’nin gündemine oturmuştur. Bunların başında kıdem tazminatı meselesi gelmektedir.

Kıdem tazminatları konusu 1962 yılından beri işverenlerin ve hükümetlerin gündeminde olmuştur. O günlerden bu günlere, zaman zaman ısıtılmış, zaman zaman soğutulmuş ama gündemden hiç çıkarılmamıştır. Ve o günlerden bu günlere ne zaman “kıdem tazminatı” dense TÜRK-İŞ ayağa kalkmıştır.

TÜRK-İŞ, kıdem tazminatını, işçinin, “ödenmesi sonraya bırakılmış ücret parçası” olarak tanımlamış ve bu ana fikir etrafında yıllara yayılan bir söylem ve mücadele ile kıdem tazminatı hakkını savunmuştur. TÜRK-İŞ her platformda kıdem tazminatını vazgeçilmez, tartışılmaz bir işçi hakkı olarak ele almış, kıdem tazminatının işçi ve ailesi açısından önem ve gerekliliğini ısrarla vurgulamıştır.
Kıdem Tazminatı çalışma yaşamının diğer tüm müesseselerinde olduğu gibi sadece ekonomik değerler göz önüne alınarak düşünülmemesi gereken hassas bir konudur. Kıdem tazminatı, parasal değerinden öte, sosyal boyutu olan, yalnızca çalışan işçiyi değil, o emek ile geçinen işçi ailesini de ilgilendiren bir müessesedir.

İşveren kesimi, kıdem tazminatının işveren için bir yük olduğu iddiası ile yıllardan beri bu konu üzerinde fikir üretmektedir. Konu, çeşitli dönemlerde üçlü danışma kurulu toplantılarında da dile getirilmiş, ancak itirazlarımız nedeniyle hiçbir zaman tartışma konusu olmamıştır.

Geçen yıllar içerisinde en sonuncusu 2002 yılında olmak üzere pek çok fon taslağı TÜRK-İŞ’e gönderilmiş ve TÜRK-İŞ de bu taslaklara gerekli cevabı vermiştir. TÜRK-İŞ’in her genel kurul döneminde yayımlanan Çalışma Raporlarına bakılacak olursa, aşağı yukarı her dönem bu konuda bir görüş bildirdiğimiz fark edilecektir.

61’inci Hükümet Programında kıdem tazminatı ile ilgili olarak yer alan ifadeler şunlardır:
“İşçilerimizin büyük çoğunluğunun alamadığı, işletmelerimizin üzerinde ödeme baskısı oluşturan, çalışma hayatının en önemli sorun alanlarının başında gelen kıdem tazminatı sorununu kazanılmış hakları koruyan ve bütün işçilerin kıdem tazminatlarını garanti altına alan bir fon teşkil etmek suretiyle, sosyal taraflarla istişare içinde çözeceğiz.”

Kıdem tazminatı meselesi gündemimize bu ifadeler nedeniyle girmiştir. Konu Sayın Bakanla yaptığımız ilk Üçlü Danışma Kurulu gündemine getirilmemiştir. Sayın Çalışma Bakanı’nın da bu konunun gündemde olmadığına ilişkin açıklamaları vardır. Hükümet Programındaki bu yaklaşım yeni bir fon taslağının işareti sayılabilir. Bu dönemde ne yapılmak istendiğine ilişkin henüz bize iletilen bir çalışma yoktur, ancak konuyla ilgili geçmişten bu güne gelen kötü anılarımız vardır. Önceki hükümetler döneminde de aynı korumacı yaklaşımlarla gündeme getirilen ancak kıdem tazminatı hakkımızı budamayı amaç edinen fon taslakları hatırımızdadır. Bir de bu güne kadar fonlarda toplanan paraların kötü akibeti ortadadır. Türk halkı fonlara güvenmemektedir. Bugüne kadar devlet güvencesindeki fonlar ya çar çur edilmiş, ya da İşsizlik Sigortası Fonu’nda olduğu gibi amacı dışında kullanılmıştır.
Ben buradan tüm işçilerimize sesleniyorum. Herkesin içi rahat olsun. Hiç kimse “kıdem tazminatlarımız kaldırılıyor” diye paniğe kapılmasın. TÜRK-İŞ bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışanların kıdem tazminatı hakkının gaspını içeren ya da bu hakkı geriye götürecek hiçbir düzenlemeye müsaade etmeyecektir.

Öte yandan Hükümet Programında yer alan “ulusal istihdam stratejisinin kararlılıkla uygulanacağına” ilişkin ifadeler bize geçmiş dönem tartışmalarını hatırlatmaktadır. Bilindiği gibi bir önceki Hükümet döneminde, bizlere açıklanan “ulusal istihdam stratejisi sunum özeti”nde işsizliğin çözümü olarak işçi hak ve çıkarlarını geriye götüren bir dizi tedbir yer almıştı. TÜRK-İŞ o dönemde yayınladığı raporlarla bu yaklaşımın iş barışı getirmeyeceğini vurgulamış, tepkisini dile getirmişti.

TÜRK-İŞ, ulusal istihdam stratejisinde yer alan asgari ücretin bölgeselleşmesi, esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesi gibi yaklaşımlara karşıdır. Hükümet programında bahsedilen “kararlılık” söz konusu hususların hayata geçirilmesini içeriyorsa, bilinmelidir ki TÜRK-İŞ’in bunlara onay vermesi mümkün değildir. Torba Yasa’da yer alan ve esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılmasını öngören maddenin, TÜRK-İŞ’in girişimleriyle tekriri müzakere ile geri çektirildiği de hatırlanmalıdır.

Değerli Basın mensupları, sözlerimi Sayın Başbakan’ın cümlelerini hatırlatarak bitirmek istiyorum. Sayın başbakan diyor ki, “Hükümetimiz, toplumumuzu oluşturan tüm kesimleri kucaklayan bir anlayış içinde çalışmalarını yürütecektir. Çalışmalarımızı başta muhalefet partilerimiz olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tüm taraflarla diyalog ve işbirliği içinde şeffaf biçimde yürüteceğiz.”

Biz bu kucaklamayı, bu şeffaflığı, bu işbirliğini ve diyalog ortamını bekliyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

4857 Sayılı İş Kanunu Kimleri Kapsar