İşe İade Davası Açmak İçin 617 Lira Gider Avansı Ödenecek


Adliye kapısı emekçiye kapalı
Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 01 Ekim'de yürürlüğe girdi. Bu kanunun 120. maddesine dayanarak hazırlanan gider avansı tarifesi de aynı gün yürürlüğe girmiş oldu. Bu artık dava açmadan önce yüklü miktarlarda para ödenmesi gerekeceği anlamına geliyor. Böylece adliyelerde iş yükü gerçekten azalacak çünkü artık dava açmak, başta işçi ve emekçiler olmak üzere, toplumun ekonomik güvenceden yoksun kesimleri için bir lükse dönüşmüş durumda olacak.

Yeni uygulamanın sonuçları da şimdiden ortaya çıkmaya başladı. İlk mağdur işçi Havva Kaya oldu. Bir inşaat firmasında sekreter olarak çalışan Havva Kaya 2010 yılından bu yana çalıştığı şirketten bir gün izin istedi. Fakat bu izin nedense verilmedi. Daha sonrasında da şirket Kaya'yı sadece bir gün mazeretsiz işe gelmediği için işten çıkarttı. Bunun üzerine Aylık 700 TL ücret alan Kaya'yı, işe iade davası açmak istedi ancak kendisinden 617 TL harç artı avans gideri istendi. Sonuçta çaresiz kalan işçi evraklarını geri çekerek dava açmaktan vazgeçti.

Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz işçi Kaya'nın avukatı Ceren Uysal, "Temeli mülk olan adalet, kendisinin tesis olunduğu iddia edilen adliyelerin kapılarını alt sınıflara bir anlamda kapamış oldu" dedi.

Uysal şöyle devam etti: "Burada bir mübalağanın söz konusu olmadığını açığa çıkarmak için bir örnek verelim. İşten çıkartılan ve işverenin kendisine haksız bir muamelede bulunduğunu düşünen bir işçi, işini geri almak için dava açmak isterse, bugün öncelikle adliye veznesine 617-TL ödemek zorunda. Kısacası bir hafta önce, 100-TL'nin altında bir tutarla dava açarak hakkını arayabilecek bir işçi, bugün neredeyse asgari ücret tutarında bir parayı bir seferde vezneye yatırmak zorunda kalacak. Bir ailenin bir aylık geçimine denk gelecek bu tutarın bir "dava şartına" dönüştürülmüş olması, yargıda hızlanmanın, yargıya başvuru sürecinde işçi-emekçilerin elenmesine bağlandığını ortaya koymakta.

Bu değişiklikler açık ki mülk sahiplerini, işverenleri vs. etkilemeyecek. Onlar için söz konusu başlangıç masrafı belki de hiçbir önem arz etmeyecek. Bu değişiklik öncelikle iş davalarında taraf olan işçileri ve boşanmak isteyen ama ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınları etkileyecek. İşverenler artık daha rahat davranabilecekler. Kıdem tazminatları başta olmak üzere birçok işçi hakkını açıkça ve gönül rahatlığı ile gasp edecekler. Çünkü bilecekler ki, karşılarındaki işçi, dava açacak parayı bulamayacak.

Süren davalar da bu uygulamadan nasibini alacak. Yasal düzenlemeye göre, hemen her bir davada, davacılardan 2 haftalık kesin süreler içerisinde "eksik gider avanslarını" gidermeleri istenecek. Aksi halde ise, davalar hiç açılmamış sayılacak."

Uysal son olarak, "Sonuç olarak, adalet mekanizması, "paranız yoksa bizi meşgul etmeyin" diyor. Eskiden süründürüyorlardı, şimdi kapılarına yaklaştırmıyorlar! Artık adliyelerde işçi-emekçiler ya da mağdur kadınlar ya davalı ya da sanık sıfatıyla bulunabilecek. Yoksa kim bir aylık ücretinden fazlasını bir anda ödeyebilir? "dedi.

Küçük avukatlık büroları kapanacak
Bu uygulamaların avukatlara yansımasının da yıkıcı olacağını belirten Uysal bu konuda da şunları dile getirdi, "Çünkü yeni bir piyasa oluşacak. "Masrafları karşılayarak dava üstlenmek" olarak özetlenebilecek bu piyasanın sonucunda, işçileşmemiş ancak zar-zor bağımsız bürolarını sürdürebilen avukatlar iş alamaz hale gelirken, büyük bürolar masrafları karşılamak vaadi ile davaları üstlenecek ve karşılığında çok yüklü vekalet ücretleri alabilecekler. Kısacası zengin avukatlar daha da zengin olurken, yoksul avukatların hala bağımsız kalabilmiş kesimleri de işçi avukat kervanına eklenmekten başka bir seçenek bulamayacak!"

Şimdi ne olacak?
"Bütün bu düzenlemeler, yargı sürecinin hızlanmasına hizmet edecekmiş. Koca bir yalan! Madem yargı sürecini hızlandırmak istiyorlar, o zaman yargıya başvuru sürecini ücretsiz hale getirsinler!" diye avukat Ceren Uysal Çağdaş Hukukçular Derneği'nin bu soruna karşı mücadele etmekte sonuna kadarlı olduğunu söyledi. Uysal, "Sonuçta bu tarife Adalet Bakanlığı tarafından hazırlandı ve iptali için yasal yollar açık. Bu süreci sonuna kadar götüreceğiz. Halkın hak arayışının önüne geçilmek isteniyor ve bu her anlamda bizleri de etkiliyor. Tablo bir bütün, ticaret haneye dönüşmüş avukatlık bürolarının önü açılıyor, adliyeler alışveriş merkezine dönüştürülüyor, mağdurlara cüzdanları oranınca hak arama "hakkı" tesis ediliyor! Bu bütünlüklü saldırıya karşı mücadele etmek hepimiz için zorunludur!" şeklinde ifadelerde bulundu.

'Yoksulların dava açması hayal'
Avukat Halis Yıldırım Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nu şu şekilde değerlendirdi, "Bu sistemle birlikte yoksulların dava açması neredeyse hayal. İnsanlar mağdur pozisyona düşürüldüler. Birçok insan hukuki yoldan hakkını arayamayacak. Adli müzaheretten yararlanma olanağı yaratılmalıydı."
UFUK ÇALIŞKAN/BİRGÜN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM