Mobbing’e karşı omuz omuza

Mobbing ile Mücadele Derneği; günde onlarca kişiye telefonla ve elektronik postayla danışmanlık yapıyor. Derneğin başkanı Hüseyin Gün de bir mobbing kurbanı. Açtığı 10 mobbing davası devam ediyor. O kadar deneyim kazandı ki avukat tutmuyor, hatta diğer avukatların dilekçelerini de yazıyor. Mobbing’in kitabını yazan Gün’le Türkiye’de mobbing’i konuştuk

EJDERHAYLA SAVAŞMAK GİBİ: Mobbing mağdurlarına söylüyorum: Elinizde bir kılıç yok, hemen bir olayı çözemezsiniz. Süreç uzun. Siz bir şey yapıyorsunuz, mobbing’i yapan 10 şey... Hele de devlet kurumuysa! Müfettişlerini, avukatlarını, parasını, araçlarını, personelini size karşı bir güç olarak kullanıyor. Ejderhayla savaşır gibi savaşıyorsunuz. Hakim ve savcılar her zaman konuya vakıf değil, mobbing nasıl bir etki bırakır farkında değiller; nasıl bir karar vermeleri gerektiğini bilmiyorlar. Mobbing mağdurunun bunu delillendirmesi gerekiyor. Bazen psikiyatristler de konuyu algılayamıyor. Hatta kurbanları, yaşadıklarını bahane ederek rapor almakla suçlayabiliyor. 

ÜÇÜNCÜ SAYFA HABERLERİNİN KÖKENİ: Çalışanın mobbing öncesi ve sonrası çok farklı. Mobbing’e kadar hiçbir sorun yoktur. Çalışkan, işini seven, işyerine odaklı, takdir edilen, güler yüzlü, herkesle iletişim kurabilirken mobbing başladıktan sonra bambaşka bir tablo çıkıyor. Mobbing kurbanı bu aşamadan sonra kendisini tanıyamıyor. Gazetelerin üçüncü sayfalarındaki ‘Patronunu öldürdü’, ‘Müdürünü öldürdü’, ‘Canına kıydı’ gibi haberlerin arkasında mobbing var. Mağdurların neredeyse yüzde 90’ı antidepresan kullanır. Boşanmaların yüzde 3’ünün nedeni eşlerden birinin mobbing’e uğramasıyla başlayan sorunlar. Çünkü işten atılıyor, çöküyor, aile yük olmaya başlıyor, aile sorunlarını dinleye dinleye aklını oynattığını zannediyor. Bir süre sonra dinlemeyi bırakıyor. Destek görmeyince kendini daha da çaresiz hissediyor. Bunlara neden olanlara şiddete yönelebiliyor ya da kendi canına kıyabiliyor. Uyuşturucu ve alkol kullanımının da gerisinde bu olabiliyor.

YASA ŞART: Mobbing bir insan hakları ihlali. Çünkü çalışma, dolasıyla yaşam hakkı alınıyor. Medeni, yeni Borçlar ve Türk Ceza kanunlarında mobbingle ilgili düzenlemeler var. Yine de bu sorunu düzenleyecek özel bir yasa acil çıkmalı. Başka ülkeler çoktan düzenledi. Türkiye’de kazanılmış 10-15, 500’den fazla da yürüyen dava var. Son dönemlerde yargı duyarlılık gösteriyor. Dernek olarak TBMM’de oluşturulan iki mobbing alt komisyonuna raporumuzu sunduk. TBMM Mobbing Alt Komisyonu Mobbing Raporu’nu yayınladı. Bu Türkiye için ilk ve en önemli adımdı. 19 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanan, mobbing’in önlenmesiyle ilgili Başbakanlık Mobbing Genelgesi’nin farkındalığın artmasındaki katkısı büyük. 

KAMUDA DAHA KOLAY: Dava açan kamu çalışanı için mobbing’i delillendirmek daha kolay. İşten çıkarılma korkusu yok, sicil ve rapor gibi şeylerle belgelendirilebiliyor. Özel sektörde maalesef çok zor. Çoğu aile şirketi, kurumsallaşmamış. Kimse tanık olmak istemiyor. Bizi arayan mobing mağdurunun ilk sorusu, “Dava açarsam referans kirlenmesine yol açabilir mi?” Neyse ki artık Çalışma Bakanlığı özel sektörde mobbing denetimleri yapıyor. Kamuda mobbing şikayetlerinin yapılabileceği bir birim yok. Avrupa Sosyal Şartı’nın onurlu çalışma hakkından söz eden 26’ıncı maddesinde bunun düzenlenmesi isteniyor. Türkiye bu şartı onayladı. Avrupa’ya girecekse bunu düzenlemek zorunda.

ÜNİVERSİTELERDE DURUM VAHİM: Yaklaşık 24 milyon çalışanın yüzde 40’ı yani 9.6 milyonu potansiyel mobbing kurbanı. Üniversitelerde bu oran çok yüksek. Örneğin Atatürk Üniversitesi’nin bir araştırmasında her 100 kişiden 82’sinin mobbing’e uğradığı saptanmış. Akademik eğitimdeki ‘usta-çırak’ ilişkisi, ‘ben yaptım oldu’ zihniyetinin hakim olduğu bir düzeni yaratıyor. Mobbing ayrıca üniformalılarda da (polis, asker) çok yaygın.

PROF. DR. HAMİT HANCI

AİHM’ye başvurularda patlama olacak

Mobbing’le Mücadele Derneği Başkan Yardımcısı Hancı: Mobbing’de ciddi bir ruhsal saldırı var. İnsanın ruhunu acıtıyor, travma oluşturuyor. Mobbing’le mücadele yasasının mutlaka çıkarılmasını istiyoruz. Ülke içi hukuk yolları tıkanırsa mağdurlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gider. AİHM’ye başvuruda patlama olacak. Ayrıntılı bilgi için linki tıklayınız

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

4857 Sayılı İş Kanunu Kimleri Kapsar