Türk-İş Genel Başkan Adayı Mustafa Öztaşkın

 TÜRK-İŞ DEĞİŞECEK, TÜRKİYE DEĞİŞECEK
SGBP’nin Türk-İş Genel Başkan adayı Mustafa Öztaşkın

Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) 8-11 Aralık tarihlerinde Türk-İş yeni yönetimini seçecek olan 21. Genel Kurul’a yönelik çalışmaları doğrultusunda, Türk-İş Genel Başkan adayı olarak Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın’ı belirledi. 

Çeşitli iş kollarından 35 sendikanın bağlı olduğu konfederasyonumuz Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK- İŞ) 21. Genel Kurulu 8-11 Aralık 2011 tarihlerinde yeni yönetimini seçmek üzere Ankara’da toplanıyor.

Türkiye’nin örgütlülük ağı en yaygın ve en geniş tabana sahip işçi örgütü olan Türk-İş’in 21. Genel Kurulu ülkemiz emek hareketinin geleceği adına tarihi bir dönemeç olmaya adaydır.

Türkiye’de hem toplumsal hareketler hem de sendikal hareket sürekli kan ve güven kaybederek çekilebileceği en son sınıra kadar çekilmiştir. Türkiye sendikal hareketinin en büyük örgütü Türk-İş de bu tarihi kırılma anında gerçek bir yol ayrımına gelerek artık ya hep ya hiç kavşağına varmıştır.

Türk-İş için iki yol var!

Varılan bu kavşakta; demokratik, mücadeleci, itibarını ve özgüvenini yeniden kazanmış, gücünün farkında olarak ayağa kalkacak bir Türk-İş’i Türkiye işçi sınıfına ve toplumuna kazandırmak hedefi birinci yoldur. Diğer yol ise, gittikçe eriyerek Türkiye işçi sınıfının ve toplumunun umudu olmaktan tamamen çıkmış olmaktır.

Umutların kırıldığı, gözlerin bu karanlığa tam da alışmaya başladığı bir anda “ne söz bitti ne eylem” diyerek karanlığı aydınlatan o ilk işaret fişeğini yaktık. Türkiye işçi sınıfının yıllardır özlemini duyduğu güçlü bir birlikteliği inşa ettik ve Türk-İş üyesi sendikalar olarak Sendikal Güç Birliği Platformu’nu büyük yürüyüşümüzün ilk adımı olarak ilan ettik. Bu ilk adımın ardından şimdi yeni ve kararlı adımlarla Türk-İş 21. Genel Kurulu’na yürüyoruz. 

Türk-İş yönetiminin emeğin en acil ihtiyaçlarına yönelik bir çabası yok

Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılması önündeki engelleri kaldırmak,

Türkiye toplumunun ezici çoğunluğunu oluşturan geniş emekçi yığınlarını bölen yapay ayrımları sona erdirmek,
Güvencesiz istihdam, kuralsızlaştırma, esnek çalışma biçimleri, temel hizmet alanlarının ticarileştirilmesi ve özelleştirme politikalarının hiçbir engele takılmadan hayata geçmesine seyirci kalamamak,

İşsizliğin azaltılması, işsizlik fonunun amaçlarına uygun şekilde kullanılması, yeni istihdam alanlarının yaratılması, Anayasa ve çalışma yasalarının emeğin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan bir şekilde yeniden düzenlenmesini sağlamak,

Kültür, inanç, cinsiyet gibi farklılıkların birer dezavantaj ve çatışma başlığı olmaktan çıkarılmasını hayata geçirmek,

Ülkemizde, işyerlerinde ve sendikalarda demokrasinin gerçek anlamda tam ve eksiksiz hayata geçmesi için mücadele etmek, fikir ve bilimsel çalışmalar üretmek hem toplumun hem de emek hareketinin ilk sırada yer alan, en acil ihtiyaçlarıdır.

Görev başındaki Türk-İş yönetiminin emek hareketinin ve toplumun bu acil ihtiyaçlarına yönelik herhangi bir çaba sarfedemeyeceği şimdiye dek sergilediği başarısız pratiği ile sabittir.

Siyasi partilerin ve hükümetlerin güdümünde olan, siyasete müdahale edemeyen, siyasi alanı sermaye temsilcisi odaklara terk eden, hem üyelerinin hem de toplumun ekonomik, sosyal ve siyasal sorun ve taleplerini görmezden gelen bugünün Türk-İş’e hakim yönetim anlayışı artık iflas etmiştir.

Türk-İş bu başarısız yönetim pratiği nedeniyle Türkiye’de ağırlığı ve varlığı hissedilir bir örgüt olmaktan çıktığı gibi hem tabanı hem de tüm muhatapları nezdinde de artık itibarını yitirmiştir.

İktidar ve çeşitli güç odaklarıyla günü birlik uzlaşılar sağlayarak yol almak sendikal hareketin temel işleyişi haline dönüştürülmüştür. İşte bu zaaflı tutumu kurumsallaştırmaya çalışan yönetim anlayışı artık Türk-İş’in ve Türkiye emek hareketinin taşıyamayacağı büyük bir yük haline gelmiştir.

Türk-İş’in geldiği bu olumsuz noktada kendimizin de sorumlulukları olduğunun bilincinde olarak, esaslı ve yapısal bir değişimin önce kendimizden başlaması gerektiği gerçeğiyle hiçbir kompleks duymadan, samimiyetle yüzleşip yola öyle çıkmış bulunuyoruz.

Değişime, yenilenmeye öncülük etmek istiyoruz
Sendikal hareketin yaşamakta geç bile kaldığı köklü değişime, kendi bulunduğumuz yerden öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bu bu hedef doğrultusunda Türk-İş 21. Genel Kurulu’na güç birliğimizin üzerinde ortaklaştığı bir Genel Başkan adayı ile katılıyoruz.

8-11 Aralık tarihlerinde Türk-İş’in yeni yönetimini seçecek olan 21. Genel Kurul’a yönelik çalışmalarımız doğrultusunda; Türk-İş Genel Başkan adayımız olarak Petrol-İş Sendikası’nın Sayın Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın’ı belirlediğimizi, Sayın Öztaşkın’ın bu görevi başarıyla yürüteceğine olan inancımızı ve Türk-İş yönetim kurulu için belirlediğimiz diğer tüm adaylarımızı da 6 Aralık 2011 Salı günü açıklayacağımızı basına ve kamuoyuna duyuruyoruz.

Sendikal Güç Birliği Platformu’nun kısa zamanda yarattığı büyük enerjinin ve birlikteliğimizin Türk-İş içinde platformumuzu da aşan bir güce dönüştüğüne mutlulukla şahit olduk. Bu gücün ve yeni sendikal anlayışın yaratacağı örgütlenme, çalışma ve birliktelik modelinin önce Türk-İş’i ardından Türkiye’yi değiştirerek tüm toplumu özlemini duyduğu o mutlu, müreffeh, barış ve huzur dolu günlere yaklaştıracağına yürekten inanıyoruz.
“Türk-İş Değişecek, Türkiye Değişecek”
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

SENDİKAL GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU
Yakup AKKAYA (Basın-İş Sendikası Genel Başkanı), Nihat YURDAKUL (Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı), Musa SERVİ (Deri-İş Sendikası Genel Başkanı), Atilay AYÇİN (Hava-İş Sendikası Genel Başkanı), Bilal Çetintaş (Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı), Mustafa ÖZTAŞKIN (Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı), Mustafa Türkel (Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı), Osman GÜRSU (Tezkoop-İş Sendikası Genel Başkanı), Kenan ÖZTÜRK (TÜMTİS Genel Başkanı), Ercan Sadık İPEKÇİ (TGS Genel Başkanı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

4857 Sayılı İş Kanunu Kimleri Kapsar