Uğur Mumcu'yu Saygıyla Anıyoruz... Uğur Mumcu’yu Kim Öldürdü

Uğur Mumcu’yu kim öldürdü?
Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 günü öldürüldü. Otomobiline önceden yerleştirilen C-4 patlayıcı kontak anahtarının hareketiyle birlikte patladı.

Çok ince bir sabotaj çalışmasıydı. Özel eğitim istiyordu. Ayrıca ön çalışma gerektiriyordu. Yaptılar…

Mesela, Uğur Mumcu’nun oturduğu sitenin otoparkı bahçenin köşesindeki taksi durağının camekânlı ofisinden açık olarak görülebiliyordu. Bu haliyle bir sabotaj ekibinin bu pakta bulunan otomobillerden her hangi birine bomba yerleştirmesi operasyonu taksi durağından rahatlıkla görülebilirdi.

Ön çalışma ile görünmez hale getirdiler…

Nasıl mı?

Sitede oturan “solcu” bir milletvekili taksi durağındaki şoförlerin sürekli olarak kızının eve geliş gidişleri sırasında tacizci bakışlarla rahatsızlık verdiklerini ileri sürerek bir talepte bulundu:

-Taksi kulübesinin cam kaplı bölümünü buzlu camla değiştirin!

İstek yerine geldi, camlar söküldü, buzlu camlar takıldı. Böylece otoparkın tamamı taksi şoförlerinin görüş alanı dışına çıkartıldı.

Bu “namusa göz değiyor” operasyonu 1993 yılında Ocak ayının ilk haftası sonunda yapıldı.

İki hafta sonra Uğur Mumcu’nun otomobili “dış kaynaklı” terör örgütü tarafından havaya uçuruldu. Terör örgütünün “dış kaynaklı” olduğunu Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, hiçbir araştırma ve inceleme yapmadan olaydan bir saat sonra ilan etti.

Sonra da ekledi:

-Eğer bu eylem dış kaynaklıysa faillerinin bulunması mümkün değil!

Ne güzel değil mi?

En yetkili kişi ilk dakikadan itibaren “duyduk duymadık demeyin” diyor:

-Ben ve ekibim Uğur Mumcu’yu katledenleri bulmayacağız!

1993’ten geldik 2012’ye Türkiye hala soruyor:

-Uğur Mumcu’yu kim öldürdü?

***

Uyuyan devi uyandırmak…
Uğur Mumcu birçok siyasi partiden daha fazla etkinlik alanına sahipti. Sevenleri, okuyanları, alkışlayanları, cesaretine hayran olanları, bu yüzden onu çok delikanlı bulanları çok geniş bir siyasi yelpaze oluşturuyordu.

Uğur Mumcu yaşarken gerçek bir “halk kahramanı” haline gelmişti.

Bu yüzden Ankara’da yapılan cenaze törenine yüz bini aşkın insan katıldı. Üstelik Mumcu’ya bir çalışma gününde veda edildi.

Cenaze töreni birçok televizyon kanalı tarafından canlı olarak yayınlandı.

Töreni CNN TÜRK adına takip eden Mithat Bereket, yüksek bir yere konuşlanmış, arkasına aldığı kitleyi işaret ederek şu anonsu yapıyordu:

-Uğur Mumcu’nun öldürülmesi uyuyan bir devi uyandırdı! Yüz binler bir ağızdan haykırıyorlar…

Anons burada kesiliyor, kamera kitleye dönüyor ve gök gürültüsünü andıran bir coşku seli ekranlardan taşıyordu:

-TÜRKİYE LAİKTİR, LAİK KALACAK!

Zihni tersten okumalara açık olanlar daha o anda kendi kendilerine sordular:

-Acaba ‘uyuyan devi uyandırmak için mi’ Mumcu’yu katlettiler?

***

Uğur Mumcu tebessümü

Uğur Mumcu sert mesajlı yazılarında bile mizahı elden bırakmayan iflah olmaz bir muzipti. Tıpkı yakın arkadaşı Ali Sirmen gibi çok ciddi yüz ifadesiyle, hiç gülmeden anlatıp dinleyenleri kahkaha krizlerine sokardı.

Bir kitap fuarında Uğur Mumcu, hem kitaplarını imzalıyor, hem de okurlarıyla sohbet ediyordu. O sırada Güneş gazetesi yayın hayatına yeni başlamıştı. Gazetenin birinci sayfasında yazan Mehmet Barlas’ın köşesinin adı ile Uğur Mumcu’nun köşe adı “pişti” olmuştu: Gözlem!

Uğur Mumcu telefon açıp Barlas’ı arıyor:

-Mehmetçiğim sen benim köşemin adını almışsın?

-Yaa öyle mi? Valla hiç farkında değilim!

Uğur Mumcu bu anekdotu aktardıktan sonra aynı ciddiyetle devam etti:

-Bana okurlar soruyorlar, iki Gözlem köşesi var, biz hangisini okuyacağız?

Mumcu biraz durup gol cümlesi için soluklanıp şöyle dedi:

-Siz Mehmet’i okuyun diyorum… Ben solcu yazarım o yüzden tek yönlü yazıyorum. Mehmet hem sağcı hem solcu olduğu için geniş açıyla iki taraftan da görülebilecek şekilde yazabiliyor!

***

Bir gün Manisa’da SHP mitingi sonrasında Cumhuriyet ekibi yazılarını yazıp gazeteye geçiyorlar. Uğur Mumcu, Hikmet Çetinkaya, Celal Başlangıç işlerini bitirmişler bekliyorlar. Uğur Mumcu sıkılıp soruyor:

-Neyi bekliyoruz?

-Genel Yayın Yönetmenimiz Hasan Cemal’i bekliyoruz henüz yazısını bitirmedi.

Bu yüzden de kimse Cemal’in yanına gidip de “yazıyı bitir, geç kalıyoruz” diyemiyor.

En sonunda Uğur Mumcu dayanamıyor, Hasan Cemal’in kapandığı odanın kapısını açıp “Hadi be oğlum” diyor:

-Sen bir yazı yazana kadar deden Cemal Paşa iki hükümet devirirdi!!.

NAZIM ALPMAN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM