Eğitim Sen 28-29 Mart'ta 4+4+4 Kesintili Eğitime Karşı Greve Çıkıyor

 
4+4+4'e karşı grev
28-29 MARTTA GREV YAPACAK OLAN EĞİTİM EMEKÇİLERİ ALANLARA ÇIKACAK
Eğitim Sen eşit, parasız ve anadilinde eğitim talebiyle iki gün grev yapacak. KESK aynı günlerde Ankara'da alanlara çıkacak.

Eğitim Sen bugün meclis gündemine getirilecek olan eğitimle ilgili 4+4+4 kanun teklifi ve 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nda yapılacak değişikliklere karşı iki gün greve gidecek. Eğitim Sen 28-29 Martta iki gün greve çıkarken KESK’e bağlı sendikalar da Ankara’da olacak.

İki gün sürecek olan greve ilişkin yapılan açıklamada kendisinden olmayan her kesime karşı adeta savaş ilan eden AKP iktidarının hazırladığı yasa tasarılarıyla emek düşmanı politikalarına hız verdiği vurgulanarak, “AKP Hükümeti 4+4+4 olarak formüle edilen zorunlu eğitimi kesintili hale getirerek eğitim sistemini gerici ve piyasacı hale dönüştürmeyi amaçlayan yasa teklifi ve kamu emekçilerinin sendikal mücadelesini etkisizleştirmeyi hedefleyen, 4688 Sayılı Kanunu’nda yapılacak değişikliklere ilişkin yasa tasarısını 27 Mart 2012 Salı gününden itibaren ardı ardına TBMM Genel Kuruluna getirecektir. Biz kamu emekçilerinin olduğu kadar toplumun geniş kesimlerinin iradesini ve taleplerini yok sayan bu saldırı yasa tasarısı ve tekliflerinin geri çekilebilmesinin tek yolunun etkin ve kararlı bir mücadele sergilemekten geçtiği açıktır” denildi.

KESK ALANLARDA OLACAK
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, yasa tasarılarının geri çekilmesi için, KESK olarak Türkiye’nin dört bir tarafından gelen on binlerle 28-29 Mart tarihlerinde Ankara meydanlarında olacaklarını belirterek, “Sendikamız Eğitim Sen’in ‘4+4+4’ kademeli eğitim düzenlemesine karşı aynı tarihlerde hayata geçireceği grevi sonuna kadar sahiplenecek, yıllardır sorunlarla boğuşan eğitim sisteminin Başbakanın ‘dindar nesil’ yetiştirme sevdasına kurban edilmesine seyirci kalmayacağız” dedi.

4+4+4 KADEMELİ ZORUNLU EĞİTİM NE GETİRİYOR?
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dindar nesil yetiştirmek istiyoruz” söyleminin hemen ardından gündeme getirilen 4+4+4 kademeli zorunlu eğitim yasası ile AKP hükümeti, zorunlu eğitimin süresini arttırmaktan çok, eğitim sistemini kendi siyasal ve ideolojik amaçlarına paralel olarak şekillendirmek istiyor.

Düzenlemeye yönelik itirazların büyük bölümünde eğitimin dinselleştirilmesi vurguları ön plana çıkıyor. Ancak aynı düzenleme ile temel eğitimin günümüz piyasa ilişkilerine uygun hale getirilmesi öncelikli hedefler arasında. Eğitimde piyasalaştırma ve dinselleştirme uygulamalarının iç içe geçtiği bir ortamda 4+4+4 modeli ile eğitimi dinselleştirmenin yanı sıra, “piyasa” değerlerini, “rekabeti” ve “girişimciliği” yücelten, okul-piyasa ilişkilerini ilköğretimden itibaren kuracak adımlar atılmak isteniyor.

YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER NE?
*İlköğretim devlet okullarında parasızdır’ ifadesi çıkarılarak, ilköğretimin tamamen paralı hale getirilmesinin ilk adımları atılıyor. *4 yıllık birinci kademede herkes aynı eğitimi alıp, temel derslere girecek. İkinci kademede ise “mesleğe yönlendirme” adı altında seçmeli dersler başlayacak. *Değişiklik yürürlüğe girdikten sonra 5. sınıf okutan bütün öğretmenler “norm fazlası” haline gelecek ve bakanlık tarafından başka görevlerde görevlendirilebilecek. * “Açık öğretim” sistemi tepkiler üzerine 8. sınıf sonrası için getirildi. Çocuk gelinlerin ağırlıklı olarak 13, 14, 15 yaşında olduğu düşünüldüğünde, mevcut düzenleme ile “çocuk gelinler” uygulamasına resmen onay veriliyor. (HABER MERKEZİ)

EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ
*Eğitim bir insan hakkıdır. Eğitim hakkından herkesin eşit, parasız ve kendi anadilinde yararlanması sağlanmalıdır. *Eğitim politikaları iktidarın siyasal hedefleri ve piyasa ihtiyaçlarına göre değil, bilimsel veriler, toplumsal ihtiyaçlar ve halkın talepleri gözetilerek sunulmalıdır. *Eğitimde ‘müşteri’ bilinci değil, yurttaşlık bilinci geliştirilmelidir. *Eğitim hizmetlerinin sunumunda proje temelli, piyasacı ve stratejik planlama değil, demokratik planlama yapılmalıdır. *Zorunlu din dersi uygulamasına son verilmeli, farklı dil, din ve kültürlere yönelik ayrımcı uygulamalara son verilmelidir. *Demokratik, laik ve bilimsel eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.

ÖĞRENCİ VE VELİLERE DESTEK ÇAĞRISI
Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik: Eğitim Sen olarak bu yasaya şubat ayından bu yana itirazımızı sürdürdük. Zira AKP Hükümeti hiçbir toplumsal mutabakat sağlamadan bu yasayı kendi inisiyatifi ile getirdi. Ayrıca bu yasanın içinde toplumsal talepler yer almadı. Başbakan geçtiğimiz gün yine dershaneleri ve üniversite sınavlarını kaldıracaklarına yönelik açıklamalar yaptı. Bu da özel sektöre kaynak sağlayacak ve artık eğitim piyasalaştırılacak. Yıllardır bu ülkede toplumsal talepler var. Anadilde eğitim talebi var. Ne yazık ki bu toplumsal taleplerin hiçbiri karşılanmış değil. Tabii sadece Eğitim Sen olarak bizler değil, bu yasaya karşı muhalefet eden tüm kesimlerle bu süreci başlatarak 2 gün hizmet üretmeyeceğimiz.

20 Şubat’tan bu yana yasaya ilişkin Türkiye’deki tüm illerde paneller, toplantılar düzenledik. Eğitimci arkadaşlar konuyla ilişkin tüm illerde çalışmalar yürüttüler.İşyerlerinde sadece Eğitim Sen üyeleri değil, diğer eğitim emekçilerini de bu sürece dahil etmeye çalıştık, onlarla çalışmalar yaptık.

Gelinen noktada ülkede güvencesiz çalışma dayatılıyor, toplu iş sözleşmeleri ortadan kaldırılıyor, eğitim piyasalaşıyor. Tıpkı sağlık alanında yapılan dönüşümler gibi eğitimde de hızla değişiklikler yapılarak özelleştiriliyor, sermayeleştiriliyor. Bu uygulamalarla aslında halkın daha da cahilleşmesi, daha da geriye gitmesi planlanıyor. Aslında bunun hazırlığı yapılıyor. 

Öğrenciler, veliler bu süreçte bizimle birlikte hareket etmelerini, basın açıklamalarına katılmaları için çağrıda bulunuyorum. Diğer demokrasi güçlerini de, ifade özgürlüğü için, toplumsal taleplerin yerine getirilmesi için bu süreçte bizlerle birlikte hareket etmelerini istiyoruz. Ayrıca hükümetin bu politikalarına karşı baskılara maruz kalan kamu emekçilerini de bu sürece destek vermelerini istiyoruz. İfade özgürlüğüne karşı ve halklar arası birlikteliğe karşı bu yasaya muhalefet eden kamu emekçilerini, toplum tüm kesimleri, demokrasi güçleri 2 günlük greve destek vermelerini istiyoruz. 

ANKARA’DA OLACAĞIZ
Eğitim Sen Merkez Basın Yayın Sekreteri Tuğrul Culfa, da Türkiye’nin dört bir yanından gelecek üyeleriyle birlikte 28-29 Mart’ta Ankara’da alanlarda olacaklarını duyurdu.

Getirilmek istenen sisteme karşı, 28-29 Mart tarihlerinde ülke çapında 2 günlük grev yaparak, Türkiye’nin dört bir yanından gelen üyeleriyle Ankara meydanlarında olacaklarını belirten Culfa, “TBMM’de kabul edilmesi durumunda, çocuklarımızın nitelikli ve parasız eğitim hakkını, eğitim emekçilerinin güvenceli çalışma hakkını kısa süre içersinde ortadan kaldıracak bu düzenlemeye karşı, Başbakan’ın ‘anladığı dilden konuşmak’ için meydanlarda olacağız” dedi. evrensel.net

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM