Erdal Eren'in Ailesinin Müdahillik Başvurusu Reddedildi Belge Yok Urgan Versek Olur Mu


Erdal Eren'in Ailesinin Müdahillik  Başvurusu Reddedildi Belge Yok Urgan Versek Olur Mu
Ne idam ne de ölümler 'itibarlı belge' değilmiş 
Erdal Eren darbe sonrası yaşı büyütülerek idam edilmişti.
12 Eylül askeri darbesinin hayatta kalan mimarları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davaya, ‘suçtan zarar’ gördükleri gerekçesiyle yüzlerce kişinin yaptığı müdahillik başvurusu, 3’ü dışında, ‘itibar edilecek belge’ sunulmadığı gerekçesiyle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Böylece aralarında yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren, öldürülen Abdi İpekçi ve Savcı Doğan Öz’ün ailesinin de bulunduğu kişilerin müdahillik talebi de kabul edilmemiş oldu. “Çocuklarımız, yakınlarımız idam edildi, işkencede öldürüldü ama bu durum ‘itibar edilecek belge’den sayılmıyormuş” diyen aileler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açmaya hazırlanıyor.

Evren ve Şahinkaya hakkında açılan davaya yüzlerce kişi müdahil olmak için başvuru yapmıştı. Yargılamayı yapan özel yetkili Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Nisan’daki TBMM, Başbakanlık, CHP, MHP, DİSK, Hak-İş ve gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Kırbayır’ın müdahillik talebini kabul etmişti. Mahkeme, müdahillik talebinde bulunan yüzlerce kişiye ise 16 Nisan’a kadar süre vererek, ‘işkence, kötü muamele, işkence ile adam öldürme, gözaltında kaybolma’ ve diğer hak ihlalleriyle ilgili mahkeme kararlarının ya da mahkemece itibar edilecek resmi belgelerin sunulmasını istemişti.

Sınırlar belirlendi
Mahkeme verdiği ara karar uyarınca, gerçek kişilerin müdahillik talebini görüşmek üzere toplandı. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararda, savcılığın, darbe sürecinin başlangıcını ve suç tarihini, askerler tarafından dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e verilen uyarı mektubunun, 02 Ocak 1980’de dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve CHP lideri Bülent Ecevit’e iletilmesini esas aldığı belirtilerek, “12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbenin, 06 Aralık 1983 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı’nın oluştuğu tarihi de kapsadığının iddia edildiği anlaşılmıştır” denildi.

Kararda, 6 Nisan 2012 tarihinde yapılan duruşmada “duruşma zabıtları ile yargılama aşamasında verilen dilekçelerde, işkence, kötü muamele ve zabıtların” özel yetkili savcılığa gönderilmesine karar verildiği de hatırlatılarak, “117 adet müdahale talep dilekçesi ile duruşma zabıtlarının Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine 13 Nisan tarihli müzekkere ekinde gönderildiği tespit edilmiştir” denildi.

3’ü kabul edildi
Mahkeme darbe yapıldığında milletvekili olan Ahmet Türk ve Abdulgani Aşık ile Ahmet Cihan’ın ‘suçtan zarar görmüş olma ihtimali ve usulünü uygun olarak yapılan talep doğrultusunda’ müdahilliklerini kabul etti. Ancak diğer başvuruları, “Sanıkların yargılandıkları suç, suç tarihi korunan hukuksal değer, bu suçun işlenmesi sırasında işkence, kötü muamele ve benzeri suçlar işlendiği iddia edilen gerçek kişilerin bu suçlara ilişkin mahkemece itibar edilecek karar ve belge örnekleri sunmamış olmaları” nedeniyle reddetti.

Devrimci 78’liler Federasyonu Avukatı Mehmet Horuş “Karar, darbenin devlet içi bir mesele olarak kabul edildiğini ortaya koymaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz” dedi. Mahkemenin ‘kurumsal müdahillik’ talebinde bulunanlara ilişkin kararını ise önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor. 
Mesut Hasan Benli radikal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM