Çocuk İşçiliği Ve 4+4+4 Kesintili Eğitim

Çocuk İşçiliği ve 4+4+4! 
Meclis'e sunulan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nda "Genç İşçi" tabiri kullanılıyor. Bu tabirin kamufle amacıyla kullanıldığını ifade eden Genel-İş Sendikası Genel Sekreteri Kani Beko, 15 yaşın altındaki çocukların çalışması yasakken yasada kullanılan bu tabir ile alicengiz oyunu oynandığını belirtti. Beko, 4+4+4 şeklindeki yeni eğitim düzenlemesinin de çocukların tehlikeli işlerde erken yaşlarda çalışmasının önünü açtığını ve tüm bunların iş kazalarının artmasına neden olacağını ifade etti.

Mevcut İş Kanunu'ndaki, 16 yaşından küçüklerin ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını engelleyen düzenleme, Meclis'e sunulan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nda kaldırılıyor. Tasarı 16 yaşından küçük çocukların ağır işkollarında da çalıştırılabilmesinin önünü açmayı öngörürken, ağır ve tehlikeli işlerde çocuk ve genç çalıştıranlara cezai yaptırımı düzenleyen 105. maddesi de tümüyle kaldırılıyor. Meclis'e sunulan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nı ve çocuk işçiliğini değerlendiren DİSK Ankara Bölge Temsilcisi ve Genel İş Sendikası Genel Sekreteri Kani Beko, çocukların fabrikalara sevk edilmesi halinde iş kazalarının daha da artabileceğine dikkat çekti. Beko yeni yasanın bu konunun tarafı olan bütün TTB, TMMOB, sendikalar ve işverenler ile birlikte hazırlanması gerektiğini ifade ederek aksi taktirde iş kazalarının daha da artacağını ve çocukların geleceğinin ipotek altına alınacağını söyledi.

'Dünyada 250 milyon çocuk yoksunluklar içinde çalıştırılıyor'

Yapılan tahminlere göre dünyada 250 milyon kadar çocuğun, yeterli eğitimden, sağlık hizmetlerinden ve temel özgürlüklerden yoksun biçimde çalıştırıldığını dikkat çeken Beko, "Kişisel açıdan bunun faturasını hiç kuşkusuz çocuklar ödemektedir; ancak, durumdan zarar görenler, aynı zamanda ülkelerdir. Çocuk işçiliğine son verilmesi kendi başına bir amaçtır. Bu amaç doğrultusunda yapılacak işler, aynı zamanda ekonomik ve insani kalkınmaya da katkıda bulunacaktır" dedi. Beko, çocukların uygun olmayan koşullarda, gelişmelerine zarar verebilecek bir tarzda çalıştırılmaları halinde bu sürecin çocuk haklarına uymayacağını ve çocukların geleceğini ipotek altına alacağını belirtti.

Çocuk işçilerle ilgili uluslararası sözleşmeler

Sanayi Devrimi ile birlikte ucuz emek gücüne olan ihtiyacın haklarını savunma konusunda bilinç düzeyi en düşük grup olan çocuk işçiliğinin ortaya çıkmasını hızlandırdığına dikkat çeken Beko, "Çocuk hakları konusunda ilk uluslararası metin olan Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi 1924 tarihinde imzalandı. 147 ülkenin imzaladığı 1973 tarihli ve 138 Sayılı Askeri Yaş Sözleşmesi etkili bir biçimde çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasını öngördü. Daha sonra yapılan birçok uluslararası sözleşmeler 20 Kasım 1989 yılında BM tarafından Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabul edilmesi ile devam etmiş, 1990 yılında Çocuk Zirvesi'ne 71 ülke devlet başkanları düzeyinde katılarak sorunun ciddiyeti evrensel bir çağrı ile dile getirildi. 1999 tarihinde 163 ülke tarafından imzalanan 182 Sayılı Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimlerinin Önlenmesi Sözleşmesi ile soruna uluslararası düzeyde verilen önem arttırılmıştır" dedi.

Çocuk işçiliği nedir?

Çocuk işçiliğinin çocukların uygun olmayan koşullarda ve gelişimlerine zarar verebilecek tarzda çalışmaları süreci olduğunu dile getiren Beko, "Bu süreç çocuk haklarına uymayan bir şekilde işlemekte ve çocukların geleceğini ipotek altına almaktadır. Fiziksel veya zihinsel olarak henüz yeterli düzeye gelmemiş bireylerin fiziksel ve zihinsel olarak yeterliliğini aşacak veya gelişimini tehlikeye düşürecek işlerde çalışması veya çalıştırılmasıdır" ifadesini kullandı. Demografik araştırmalara bakıldığında 14-65 yaş arasındakilerin çalışan nüfus olarak değerlendirildiklerinin görüleceğini ifade eden Beko, "Buna göre 14 yaşın altında bireyler çalışan nüfus kategorisinde değerlendirilmeyip çocuk işçi olarak tanımlanmaktadır. Yine eğitim açısından ilkokulun zorunlu olarak 8 yıl okutulması bu sekiz yılın bitimi olan 14-15 yaş arasındaki bireylerin çalıştırılmasının uygun olmadığı, eğitimlerini olumsuz yönde etkileyebileceği söylenebilir" dedi.

Türkiye'de bir milyon çocuk işçi var

Beko, Türkiye'de bir milyon çocuk işçinin olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Resmi anlamda Türkiye'de çocuk işçiliğinin durumuna bakıldığında Nisan 2007 yılında açıklanan ve 2006 yılı Ekim, Kasım, Aralık aylarında Hane Halkı İşgücü Anketi ile birlikte Çocuk İşgücü Araştırması yapan TÜİK verilerini veren Beko, "Türkiye genelinde 6-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 16 milyon 264 bindir. Bu yaş grubundaki çocukların yüzde 60.9'u kentsel, yüzde 30.1'i kırsal yerlerde bulunmaktadır. Bu çocukların yüzde 84,7'si bir okula devam ederken, yüzde 15,3'ü bir okula devam etmemektedir. 6-17 yaş grubunda bulunan 16 milyon 264 bin çocuktan yüzde 5,9'u yani 958 bin kişi bir işte çalışmakta, başka bir ifadeyle istihdam edilmektedir. Çalışan çocukların yüzde 40,9'u tarım (393 bin kişi), yüzde 50,1'i tarım dışı sektörde(566 bin kişi) faaliyet gösterirken yüzde 53'ü ücretli veya yevmiyeli, yüzde 2,7'si kendi hesabına veya işveren, yüzde 43,8'i ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır" dedi.

Türkiye'de çocuk işçiliğinin en kötü biçimi sokakta çalışma

Türkiye' de çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ise sokakta çalışma, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ağır ve tehlikeli işlerde çalışma, aile işleri dışında ücret karşılığı gezici ve geçici tarım işlerinde çalışma olduğunu ifade eden Beko, "İstihdamda bir milyona yakın bir yer tutan çocuk işçiler ile ilgili yasal mevzuata bakıldığında 1982 Anayasası'nın 50. maddesi, 4857 Sayılı İş Kanunu'na ek olarak Yeni İş Kanunu, Umumi Hıfzısıhha Kanunu, Mesleki Eğitim Kanunu, Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu, Borçlar Kanunu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve Sendikalar Kanunu kapsamında çocuk işçiliği konusunda yapılan çalışmalara ve yasal düzenlemelere rağmen mevzuatın etkin uygulanmaması ve buna yönelik izleme ve takip mekanizmasının oluşturulmaması bu problemin devamlılığındaki en önemli etkenlerdendir" dedi.

'Çocuk işçiliği konusunda kamunun farkındalığı arttırılmalı'

Çocuk işçiliğinin çocuk üzerindeki zararlı etkileri hakkında kamunun farkındalığının arttırılması gerektiğini söyleyen Beko, "Çocukların ucuz işgücü olarak sömürülmesini önlemek için tarım sektörünün daha iyi düzenlenmesi, sokakta yaşayan çocukların sayısını azaltmak için şehir meclislerine destek verilmesi, okula dönen çocuk işçilerin ihtiyaçlarını karşılamak için esnek bir müfredat uygulanması, artan erişime uygun olarak okul ve derslik sayısının artırılması, eğitim kalitesini iyileştirmek için daha fazla finansman sağlanması, çocuk işçiliğini kolayca kabullenen ailevi ve kültürel geleneklere müdahale edilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

Çocuk işçiliğinin dünyadaki boyutları

Dünyada çalışan nüfusun yüzde 8'ini çocukların oluşturduğunu belirten Beko, "10-14 yaş arasındaki her beş çocuktan birinin çalışmak zorunda olduğu gerçeği aynı zamanda İLO araştırmalarına göre dünyada 5-14 yaş grubunda 250 milyon çalışan çocuk bulunduğu, 12-17 yaş grubu 283 milyon çocuğun çalıştığı için okula devam edemediği çocuk işçiliği sorununun dünyadaki boyutlarını gözler önüne seriyor" ifadesini kullandı.kesk.org.tr

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM