Sendikacının sağcısı/Enver Aysever

Sendikacının sağcısı!
Bu ülkede pek çok olay yaşadık, çoğuna da alıştık/alıştırıldık da, bir türlü sendikacının sağcısına insan alışamıyor!

Hak-İş adı altında kurulan, dünyadaki hiçbir emek hareketine benzemeyen, doğrudan varlığını iktidara dayanarak sürdüren ve sınıf bilincinden yoksun bir kurumla karşı karşıyayız.

Onun eski başkanı Salim Uslu şimdi AKP milletvekili. Görevi belli oldu. AKP demokrasisinin önündeki tüm engelleri kaldırmak! Yani konuşan, eleştiren kim varsa TBMM’de ite kaka, hakaret ederek kürsüden indirmek sayın vekilin görevi.

Eh bunu yapan kişinin ne denli demokratik bilinci olur sorusunun da yanıtını varın siz verin.

Referandumda kapı kapı dolaşıp ‘evet’ diyen, toplu görüşmelerde masaya ‘patron’ tarafında oturmayı tuhaf saymayan, neo-liberal siyasete tamamen ‘onay’ veren ve özellikle 1 Mayıs’larda gerçek ‘kimliğini’ ortaya koyan birinden söz ediyoruz.

Hak-İş başkanı ödülünü aldı ve vekil oldu. Peki kimin vekili?

Kendisine toplumsal konum veren ve onu şöhret yapan işçi sınıfının mı? Yoksa tüm sendika yaşamı boyunca itaat ettiği başbakanın mı?

Yanıtını bildiğimiz bir soru bu.

Sık sık yazıyorum SEFALET ÇAĞI kahramanları böyle olur diye. Uslu’ya niye kızalım ki? Onun sendikasına üye olmaktan gocunmayan, günlük çıkarlara boyun eğen ve sınıf bilincinin gereğini yapmayan işçinin hiç mi kusuru yok!? Uslu kendini gizlemedi. Özellikle TEKEL GREVİ zamanındaki tutumunu, beyanlarını gördük. Artık Pandora’nın Kutu’sunu açmak zamanı…

Durum şudur; bu meclis yazık ki demokratik hiçbir tavır ve talebi dillendirmek üzere kurgulanmamıştır. Süleyman Çelebi kusura bakmasın ama çalışan sınıfları temsil etme yeteneğinden, özellikle işçi sınıfının temsilinden yoksun bir yapıdır söz konusu olan.

Salim Uslu bir ideolojinin üç boyutlu vücuda gelmiş halidir.

Otoriter, baskıcı, şiddet dilini kullanan, işçiyi ıslah etmek için her yolu deneyen ve nihayetinde öte dünya vaatleriyle insanı kandıran NEO-LİBERALİZMİN ta kendisidir.

Yeni anayasa yapılacakmış mecliste.

Nasıl?

Döverek, söverek, itip kakarak ve dayatarak mı? Tehdit ederek mi?

İnsan her şeye alışıyor da SENDİKACININ SAĞCISINA ASLA!

Eh be işçi kardeşler siz nasıl alışıyorsunuz buna!

Pes!

NOT: Kırmızı kazağı ve mücadelesiyle 1 Mayıs’larda işçinin kahramanı olan sevgili Çelebi gün bugündür. Gözümüz üstünde senin. Demirel ve adamları CHP’de cirit atarken bir şey söylemelisin. Salim Uslu’yla Demirel’in ve tayfasının ne farkı var? Utanmasalar Demirel’i bize işçi babası diye kakalayacaklar! Bir pes de buna!
ENVER AYSEVER/birgun.net

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM