TEKEL işçileriyle dayanışma mitingi

Bugün 17 Ocak 2010; TEKEL işçilerinin birlik ve dayanışma içinde yürüttükleri, 4/C'ye karşı özlük haklarının korunması mücadelesinin 34. günü. Mitinge katılım beklenenin çok üzerindeydi. Mitingin sonuna doğru hala alana giremeyen guruplar vardı. Türkiye işçi sınıfı TEKEL işçisinin haklı mücadelesinin yanında ki yerini almıştı.
Mitinge katılanlarda büyük bir çoşku ve heyecan vardı. Fakat aynı çoşku ve heyecan TÜRK-İŞ yönetiminde yoktu.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı; Mustafa KUMLU kısa konuşmasının ardından alanı hemen terketti. Zaten yağmurda çiselemeye başlamıştı! İşçiler kendilerince önlemler almaya çalışsa da herkes yağmurdan nasibini aldı.

“KUMLU istifa”

Mustafa KUMLU’nun, genel grev talebine sıcak bakmaması ve konuşmasında bu konuya hiç girmemesi işçilerin büyük tepkisini çekti. Uzun süre "KUMLU istifa"sloganları atıldı. 

Mustafa KUMLU başta olmak üzere çoğu sendika yöneticisi konuşmasında bu mitingin siyasi bir amacının olmadığını vurguladılar. İşçiler birbirine baktı belli belirsiz dudaklarından bazı laflar döküldü. Herkesin kafasında şu soru vardı “ekmek kavgası siyasi bir tavır değil midir, siyasi tavır değilse nedir.”

"KUMLU gelecek başka yolu yok"
TÜRK-İŞ Başkanı Mustafa KUMLU'nun alanı terketmesi, alkışlarla, sloganlarla protesto edildi. Kürsüye çıkan TEKEL işçileri uzun süre "KUMLU gelecek başka yolu yok" şeklinde slogan atsa da gelen giden olmadı.

İşçileri kürsüden indirmeye çalışan sendika yöneticilerinin, tehditkar konuşmaları da işçileri ikna edemedi. Höt diyince kabuğuna çekilen işçiye ne olmuştu acaba?

Önce mikrofonun sesi kısıldı, ardından alan hızla boşalmaya başladı. Türkiye'nin dört bir yanından gelen işçiler, ne olduğunu anlayamadan TÜRK-İŞ mitingi sessizce bitirmişti. Her zamanki gibi. Ben hiç şaşırmadım, ama şaşıranlar vardı. Ne olacağını birbirine soranlar mesela

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM