4/C kimin elinde kalacak ya da kimin elinde patlayacak

Başbakan TEKEL işçilerinin ücretlerini yarıya indirerek onları kışta kıyamette sokağa mahkum etti. Özlük hakları ortadan kaldırılan TEKEL işçisi, kazanılmış haklarını koruyabilmek için 52 gündür Ankara sokaklarında insanlık dramı yaşıyor.
Onlar; “asgari ücretle her gün ölmektense, açlık grevi yaparak onurumuzla ölürüz” diyerek kararlılıkla eylemlerini sürdürüyorlar.

 Başbakan her fırsatta olayları çarpıtarak halka yanlış bilgi vermektedir. Yatarak para aldıklarını, devletin sırtında ki  kambur olduklarını söylemektedir. TEKEL işçisini neredeyse kamu açıklarının sorumlusu olarak gösterecek.

Televizyonlarda ben yaptım oldu edasıyla konuşarak, danışmanlarının verdiği İş Kanunuyla ilgili “Bir işyeri kapatılırsa kıdem ve ihbar tazminatı ödenir ve iş biter” repliğini seslendirmektedir.

Recep T. Erdoğan bütün bunları söylerken, Anayasa’nın eşitlik ilkesini ve Türkiye Cumhuriyetinin bir sosyal devlet olduğu ilkesini unutmaktadır.  

 Daha önce yapılan özelleştirmelerde işçilerin özlük hakları korunarak başka kamu kuruluşlarına geçirilmişlerdi. İşveren aynı olduğuna göre TEKEL işçilerinin de aynı hakkı talep etmeleri kadar doğal ne olabilir ki. Anayasamızın eşitlik ilkesi gereği…

Ama Başbakan Recep T. Erdoğan dediğim dedik mantığında ısrar ederek, TEKEL işçisini yalnız bırakmaya kararlı gözüküyor. Mantık sınırını zorlayan fikirlerini televizyonlarda saat başı  sıralıyor.

Eyleme katılanların tamamının TEKEL işçisi olmadığını marjinal grupların onları kışkırttığını söylüyor. Halkın bu işçilere sahip çıktığını, onların haklı mücadelelerinde yanında olduğunu yok saymak, küçümsemek istiyor kendince.

Marjinal grupların TEKEL işçilerini kullandığını söylüyor. Bu eski bir yöntem, eski olmakla birlikte eskimişte bir yöntem. Artık eskisi kadar işe yaramıyor.

Başbakan Recep T Erdoğan halka ajite çekerek; bunlar marjinal guruplarla birlik olmuş hükümetimizi yıkmaya çalışıyorlar demeye getiriyor. Eskiden marjinal grup dediğinde akan sular dururdu ve halkı istediği gibi yönlendirebilirdi. Ama şimdi   pek işe yaramıyor.

Çünkü artık işçi sınıfı birleşti; her düşünceden emekçi, işsiz ve emekli gücünü birleştirdi. Emekçilerin tek yürek olması sermaye için iyi değil, bunu en iyi işverenler bilir. İşverenler korkmaya başladı, eylemlerin diğer sektörlere de sıçramasından korkuyorlar bu gidiş iyi gidiş değil demeye başladılar.

İşçi sınıfının sürü olmadığını göremeyenler işçiden ve emekçiden iyi bir tokat yiyecek. 4/C ellerinde patlayacak. İlgililere duyurulur…