Güvencesizleştirmede Ustalık Donemi (2) Kıdem Tazminatını İşçiler Mi Ödeyecek

Güvencesizleştirmede ustalık dönemi (2)- Kıdem tazminatını işçiler mi ödeyecek?
Denizcan Kutlu
Kıdem tazminatı tartışması, 18 Temmuz tarihli Dünya Gazetesi’nde çıkan “20 yıllık kıdeme 6 ay tazminat” başlıklı haber ile yeni bir boyut kazandı. Haberde, Ulusal İstihdam Stratejisi’nde kıdem tazminatının 20 yıllık çalışmaya 6 aylık ücret tutarındaki OECD ortalamasına çekileceği bildirildi (Kaya, 2011):

“Kıdem tazminatının fona devredilmesinin öngörüldüğü Ulusal İstihdam Stratejisinde dikkat çeken düzenleme ise kıdem tazminatı tutarının 1 yıla 1 maaştan 20 yıla 6 maaşa indirilmesi.”

Bu sayfada yayımlanan Ulusal İstihdam Stratejisi Tam Metni’nde[i] “II. İşgücü Piyasasının Esnekleştirilmesi” bölümü, “E. Politikalar ve Tedbirler” başlığı altında “3. İşgücü piyasasının rekabet edebilirliği artırılacaktır” alt başlığının devamında şu ifadelere yer veriliyor:

“3.1.7. Bir yıllık çalışma karşılığında verilen kıdem tazminatı miktarı, uzun vadede OECD ortalamasına çekilecektir.”

Ayrıntılı kimi taramaların ardından ne Ulusal İstihdam Stratejisi Tam Metni’nde ne de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından oluşturularak sosyal taraflara dağıtılan 08.06.2010 tarihli “Ulusal İstihdam Stratejisi” adlı dinleyici notu şeklindeki metinde OECD ortalamasının ne olduğuna ilişkin bir bilgiye rastlayamadık. Bu bilgi, Dünya Bankası’nın 2006 tarihli Türkiye İşgücü Piyasası Raporu’nda yer almakta (DB, 2006: 4).

Kıdem Tazminatı Fonu’na İşsizlik Sigortası Fonu’ndan destek

Örnek olsun; haberdeki kimi bilgilerin yanında şu hedefler de belgede yer almakta:

“3.1.5. Kıdem Tazminatı Fonu’na işverenin ödeyeceği prime geçici olarak İşsizlik Sigortası Fonu’ndan katkı yapılacaktır.

3.1.6. En az 10 yıl kıdemi olan işçilere, işsiz kaldıkları dönemde kıdem tazminatı hesabından kısmen para çekme hakkı verilecek, hesapta kalan bakiye ise emeklilikte ödenecektir.”

Strateji’de ve dolayısıyla haberde yer alan dikkat çekici bir nokta var. Kıdem Tazminatı Fonu’nun kuruluş sürecinde, yeterli birikim oluşana kadar Fon’a geçici bir süre İşsizlik Sigortası Fonu’ndan katkı sağlanacağı belirlenmiş durumda. İşsizlik Sigortası Fonu, başka kalemlerin yanında kriz süreci ile yapılan çeşitli düzenlemeler ile ilave istihdam karşısında işverenlere prim desteği kasası görevini de görmüştü (Fırat, 2011). Şimdi bu anlayış, amaç dışı kullanım eleştirilerine karşın, benzer şekilde Kıdem Tazminatı Fonu için de geçerli kılınmaya çalışılıyor. Peki, bu öneri ya da fikir nereden çıktı?

Bunun için tozlu raflarda kalmış belgelere değil, Mayıs 2009 tarihli İşveren Dergisi’ndeki İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük (2009: 39-40) imzalı yazıya göz atmak yeterli.[ii] Dosya konusu kıdem tazminatı olan dergi, işveren kesiminin yaklaşımlarını ayrıntılı ama özlü bir biçimde anlatması bakımından önemli bir kaynak. Küçük, yazısında, bir Kıdem Tazminatı Fonu oluşturulması gerektiğini savunuyor ve bu Fon’un kaynakları için şu önerilerde bulunuyor:

“- Fon modelinin benimsenmesi durumunda bu fon için gerekli kaynak oluşturulana kadar, İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki mevcut kaynaktan yararlanılması (…),

- Özellikle zor durumda olan işletmelerin kıdem tazminatı yükünü hafifletmek açısından, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yararlanması seçeneği değerlendirilmelidir.”

Böylelikle İşsizlik Sigortası Fonu’na yönelik bir diğer kullanım isteminin, Kıdem Tazminatı Fonu’nun kurulması durumunda işverenler için doğacak prim ödeme yükümlülüğü ile ilgili olduğunu görmek mümkün. Küçük, “Kıdem tazminatı fonu prim oranının, işveren-işsizlik sigortası fonu ve devletin katkı ve katılımı ile finanse edilmesi, uygun olacaktır” diyor.

Kıdem tazminatı havuzunu işçiler dolduracak!

Sermaye, işçi sınıfının en önemli hak ve kazanımları arasında yer alan kıdem tazminatını hedef aldığı yetmezmiş gibi, bir de hak ve yararlanma koşulları genişletilerek öncelikli ve esas olarak işçilerin kullanımına açılması gereken İşsizlik Sigortası Fonu’nu istediği gibi kullanmaya çalışıyor. İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken paranın işçinin parası ve birikimi olduğu açık. Ne de olsa işçiler işsiz kalıyor. Bununla birlikte işçinin,

- kazanılmış bir hakkı olan,

- yıpranmasının karşılığı olarak ödenen,

- ürettiği değerin el koyulan bir bölümünün işçiye geri ödenmesini ifade eden,

- ödenmesi sonraya bırakılmış bir ücret parçası olarak değerlendirilmesi gereken ve

- işçi için istihdamda devamlılığı sağlayan bir güvence unsuru olan

kıdem tazminatı için oluşturulacak havuzun bir kısmının yine işçinin parası ile doldurulması gündeme getiriliyor. Böylelikle Kıdem Tazminatı Fonu’nun “ilk birikim” aşamasının, işçinin işsiz kalması durumunda gelir kaybını gidermeyi hedefleyen işsizlik ödeneğinin kaynağından karşılanması hedefleniyor. Bu haliyle İşsizlik Sigortası Fonu, esas mantığından saptırılarak farklı farklı amaçlarda kullanılabilecek bir kaynağa dönüştürülmek isteniyor.

Tümden kaldırmanın yolu açılacak…

Kıdem tazminatı ise, esasen bir işveren yükümlülüğü olarak düşünülmeli ve bir fondan değil, doğrudan işverenden karşılanmalı. Fon sistemi, iflas, vs. gibi işverenin ödeme güçlüğünü nesnel ölçütler çerçevesinde ispat edebileceği durumlarda uygulanabilmeli. Öte yandan, Türkiye’de önceki fon deneyimleri düşünüldüğünde, ortaya çıkan açıkları devletin kapatması durumunda, bu sefer de kıdem tazminatının devletin üzerinde bir yük halini aldığı ileri sürülerek, tümden kaldırılmasının gündeme gelme olasılığı mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Dolayısıyla kıdem tazminatında yeniden yapılanma çok boyutlu bir sosyal hak statüsünün tırpanlanması olarak değerlendirilmeli.

Dikkat çeken bir diğer nokta ise, işverenlerin istek ve önerilerinin adeta birebir AKP’nin ajandasına yazılması ve bir strateji belgesi kapsamında somutlaşması. Soruyoruz: Esas olarak bir işveren yükümlülüğü olan ve böyle kalması gereken kıdem tazminatını da dolaylı olarak işçiler mi ödeyecek?

Kaynakça:

Dünya Bankası (2006) Türkiye İşgücü Piyasası Raporu Özet,

http://www.mature-project.eu/materials/Overview.pdf

Fırat, H. İ. (2011) “Torba Yasa ile İşsizlik Sigortası Kanununda Yapılan Değişiklikler ve Yeni Prim Teşvikleri”, http://www.alomaliye.com/2011/h_irfan_firat_torba.htm

Kaya, M. (2011) “20 yıllık kıdeme 6 aylık tazminat”, http://www.dunya.com/20-yıllık-kıdeme-6-aylık-tazminat_127764_haber.html

Kutlu, D. (2009) “Sermayenin yeni hedefi: İşsizlik Sigortası Fonu”, http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=25910

Küçük, C. T. (2009) “Mevcut Koşullarda, İşletmelerin Hayatiyeti Risk Altındadır”, İşveren, Cilt: 47, Sayı: 8, Ankara

Ulusal İstihdam Strateji Belgesi (Tam Metin),

http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=35386

Dipnotlar:

[i] http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=35386

[ii] Bu noktaya bu köşede yaklaşık 2 yıl önce İşsizlik Sigortası Fonu’nun kullanımı ile ilgili bir yazıda tarafımızca dikkat çekilmiştir. http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=25910

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM