DİSK Genel İş Sendikasına DHKP-C Operasyonu

DİSK Genel İş Sendikasına DHKP-C Operasyonu 

Terörle Mücadele ekipleri, AKP Genel Merkezi'ne Ve Adalet Bakanlığına düzenlenen saldırılar kapsamında 21 noktaya eş zamanlı operasyon düzenledi. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Merkezi ve Türk-İş’ten ayrılarak Hak-İş’e geçen Liman-İş Sendikası  Genel Merkezi'nin kapıları kırılarak polis baskını yapıldı. 

DİSK Yönetim Kurulu yapılan polis baskınlarıyla ilgili “AKP terörüyle bütünleşen devlet vandalizmi sendikaları tahrip ediyor” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

İşte o açıklama

DİSK/Genel-İş Sendikası’yla hiçbir alakası olmayan kişileri arama bahanesiyle sabah erken saatlerde genel merkez binasını basan polis içerideki tüm kapıları kırarak ağır hasar yarattı!

Sendikaların “yasadışı” gösterilmesi için olmadık yöntemler deneyen AKP Hükümeti, sendikaları itibarsızlaştırarak zayıflatmayı ve sendikal mücadeleyi tasfiye etmeyi hedefliyor!..

Daha geçen aylarda kamu emekçilerinin sendikal örgütlerine, hukukçulara ve çeşitli muhalif kitle örgütlerine yapılan operasyonlar sırasında “Türkiye’de baskıcı ve otoriter yeni rejimi inşa etme sürecinde gittikçe devletleşen AKP’nin, siyasi takvimini sorunsuzca uygulamak için tüm muhalif kesimlere karşı olmadık komplolar kurduğu, hukuku ve adaleti hiçe sayarak temelsiz iddialarla sabah baskınları yapıp davalar açtığı”nı söylemiştik.

Bu sabah saatlerinden itibaren de, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, DİSK/Genel-İş Sendikası ve Türk-İş’ten Hak-İş’e geçen Liman-İş Sendikası’nın aralarında olduğu toplam 21 yere baskın yapan polis, sendikalarla hiçbir bağı olmayan şahıs araması yaptığını söyleyerek, yüzlerce polis, helikopter ve panzerler eşliğinde adeta güç gösterisi yaptı.

Liman-İş’le yıllar öncesinden beri hiçbir bağı olmayan bir yöneticiyi ve Genel-İş Sendikamızla hiçbir ilgisi bulunmayan şahısların arandığı bu operasyonda ağır maddi hasar yapılarak devlet terörü ve vandalizminin en rafine örnekleri sergilenmiş, AKP Hükümetinin hak, hukuk, adalet anlayışı bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Sendika merkezlerini “terör üssü” olarak lanse eden, kamuoyuna sendikal örgütlülüğü “yasadışı” göstermeye çalışan AKP Hükümetinin yanı sıra, tek yanlı olarak yaptıkları yayınlarda sendikaları hedef gösteren medya da açıkça suç işlemiştir.

Aradıklarını söyledikleri şahısların sendikalarla bir alakası olmadığı halde, savaş görüntüsünü andıran operasyonla binayı tahrip eden, bütün kapıları zorla kırarak büyük maddi hasarlar oluşturan polis burada ne bulmuştur? Hiçbir şey!. Sendika binalarında buldukları ve bulacakları tek şey, işçilerin/emekçilerin alınteridir, emeğin haklarının savunulmasıdır…

Bir yandan “demokratikleşiyoruz” yalanlarıyla halkı aldatan siyasi iktidar, diğer taraftan da alabildiğine baskıcı ve otoriter uygulamalarıyla tam bir diktatörlüğe doğru evrilmekte; 12 Eylül’de bile görülmeyen ölçüde hak, hukuk, adalet tanımayacak kadar pervasızlaşmaktadır.

Demokratik hukuk devletlerine özgü hiçbir kritere tahammül edemeyecek ölçüde gözünü karartan AKP Hükümetinin niyeti ortadadır!..

Emek ve demokrasi güçlerinin ise, bugün karşımıza çıkarılan tepeden tırnağa adaletsiz, hukuksuz, baskıcı sömürü düzenine ve ülkemizi koyu bir karanlığa sürükleyen AKP’nin diktatörlük özlemlerine karşı birleşik bir emek mücadelesini örgütlemekten başka bir seçeneği bulunmamaktadır.

Sendikamız Genel-İş’e ve demokratik muhalefet güçlerine karşı yapılan baskı ve itibarsızlaştırma politikalarını bir kez daha şiddetle kınıyor, ulusal ve uluslararası bütün alanlarda ve platformlarda AKP terörünü mahkum edeceğimizi ilan ediyor, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinden asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha yineliyoruz.

DİSK Genel-İş Genel Başkanı Erol Ekici Batsın Böyle Demokrası
Genel-İş Genel Başkanı Erol Ekici yaptı açıklamada, “Eğer ileri demokrasi buysa, batsın böyle demokrasi” dedi. Ekici, sabahın erken saatlerinden itibaren “şahıs araması” adı altında Genel-İş Genel Merkezi’ne girildiğini, 47 kapının kırıldığını belirten Ekici, aranan şahısların DİSK’le bir alakaları olmadığını söyledi. Genel-İş Genel Merkezi’ndeki aramalarda hiçbir şeye el konulmadığını aktaran Ekici, tüm baskılara rağmen mücadelelerinin süreceğini vurguladı.

Liman-İş Genel Başkanı Önder Avcı: ‘Keyfi bir baskın’
Sendika Org'a konuşan Liman-İş Genel Başkanı Önder Avcı, sendikalarına yönelik operasyonun genel olarak sendikasızlaştırma faaliyetlerinin bir ayağı olduğunu ifade etti. Operasyondan dolayı mağduriyet yaşadıklarını belirten Avcı, operasyonun keyfi bir biçimde yapıldığını da dile getirdi.

Sabah 5.30 sıralarında baskının yapıldığını, kendilerinin 06.01’de haberlerinin olduğunu belirten Avcı, daha sonra Liman-İş Genel Merkezi’ne gittiklerini söyledi. Avcı, genel merkeze geldiklerinde ekiplerin şahıs araması ve parmak izi tespiti yapmak için orada bulundukları bilgisini aldı. Baskını daha sonra kameradan izlediklerini ifade eden Avcı, ekiplerin 11-12 dakika boyunca kapıyı kırmaya çalıştığını gördüklerini söyledi.

“Bize haber vermiş olsalardı gereken neyse yardımcı olurduk. İki yıllık kamera kayıtları var, onları da verirdik. Sendikanın arşivi var” diyen Avcı, aramalar sonucunda hiçbir bilgisayarın, cihazın, belgenin veya eşyanın alınmadığını ve kimsenin gözaltına alınmadığını belirtti.

AKP Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı’na yönelik saldırıların ardından Hasan Biber’in eskiden Liman-İş’te yönetici olmasından dolayı baskının yapıldığını düşündüklerini belirten Avcı, “Hasan Biber 1992-1999 tarihlerinde Liman-İş’te yöneticilik yapmış. Ben 2003’te yönetime girdim, Hasan Biber’i ne gördüm ne de tanırım” dedi.

Her 6 ayda bir devlet tarafından denetlendiğini, ayrıca kendi denetimlerini de yaptıklarını, denetimlerin de ilgili birimlere gönderildiğini belirten Avcı, baskının keyfiliğine vurgu yaptı.

Avcı, genel olarak sendikalara yönelik baskının arttığını, yapılan operasyonun da genel olarak sendikasızlaştırmanın bir parçası olduğuna dikkat çekti. Avcı, Liman-İş’in tüm toplu iş sözleşmelerinde uyuşmazlık olduğunu, sözleşme süreçlerinin grev aşamalarında olduğu bilgisini de verdi.
Kaynak: Sendika.Org