sendikam

DİSK Başkanı Süleyman Çelebi'nin 1 Mayıs 2010 Taksim Konuşması . DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, "1 Mayıs’ta burada yine yan yana duruyor ve hep birlikte 1 Mayıs şarkısı söylüyorsak, bu hepimizin, Türkiye işçi sınıfının eseridir" dedi. DİSK Genel Başkanı Çelebi, Taksim Meydanı’ndaki konuşmasına, işçileri, emekçileri ve sanatçıları selamlayarak başladı. Çelebi, öldürülen DİSK’in kurucusu, eski Genel Başkanı Kemal Türkler’in, demokrasi barış ve kardeşlik için mücadele eden Abdullah Baştürk’ün kürsüsünden seslendiğini söyledi. Bu kürsünün, en son 1978 yılında kurulduğunu, 32 yıl boyunca da işçilere, emekçilere, kürsünün gerçek sahibi olan üretenlere kapatıldığını söyleyen Çelebi, "1 Mayısta, burada yine yan yana duruyor ve hep birlikte 1 Mayıs şarkısı söylüyorsak, bu hepimizin, Türkiye işçi sınıfının eseridir. Hepinizi, bu mücadelede alın teri, gözyaşı döken işçi sınıfının ve dostlarının demokrasi mücadelesini kutluyorum" dedi. Kemal Türkler’in 1977 yılında

Anayasa'nın  "Grev Hakkı Ve Lokavt" başlıklı 54. maddesinde  "Yüksek Hakem Kurulu"  nun görevleri düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre "Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir." Bu maddedeki düzenlemeyle toplu iş sözleşmeleri işlevsiz hale getirilmiştir. Birçok iş kolunda ve işyerinde grev yasağı bulunduğundan toplu iş sözleşmeleri direk Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanmaktadır. Grev yasağının olmadığı işkolu ve işyerlerinde ise yapılan gerevler keyfi şekilde ertelenmektedir. Anayasa'da, ertelemenin sonunda toplu iş sözleşmelerinin YHK'ca yapılması şartı geririldiğinden, sendikalar devre dışı kalmakta toplu iş sözleşmeleri yine YHK'ca bağıtlanmaktadır. YHK; sendikalarımızı devre dışı b

Sendikalar yeni Anayasa'dan ne bekliyor? Sendikalar; 1982 Anayasa'sında çalışma yaşamına ilişkin antidemokratik düzenlemelerin tamamının çıkartılmasını istemektedir.  Sendikaların çalışma yaşamına ilişkin yeni Anayasa'da yapıması gereken düzenleme talepleri  ise şöyle;

Lokavt hakkı Anayasa'dan çıksın . Darbe Anayasasının 54. maddesinde işverenin lokavt hakkı düzenlenmektedir. Bu hakkın Anaysadan çıkartılması gerekmektedir. 1982 Anayasa'sının " Grev Hakkı Ve Lokavt " başlıklı 54. maddesinde, işverene lokavt hakkı verilmiştir. Her ne kadar madde başlığı, "Grev hakkı Ve Lokav" şeklinde düzenlenerek, "Lokavt Hakı" şeklinde bir yazımdan kaçınılmiş olsa da, lokavt, Anayasa'da bir hak olarak düzenlenmiştir. Yazım şekli sadece ve sadece cuntacıların kelime oyunundan ibarettir. Çünkü işverenler, sendikaların aldığı grev uygulama kararlarına karşı, lokavt uygulamaktan  hiç bir zaman geri durmamışlardır. İşveren, Anayasa'nın ona verdiği "Lokavt Hakkını"  sonuna kadar kullanmıştır. İşçiyle işverenin ekonomik güçleri aynı değildir.  Grev hakkı; işçinin ekonomik olarak kendinden daha güçlü olan işverene karşı gücünü birleştirerek hak alma mücadelesidir. Bu yüzden  grev meşru bir haktır. Grevin karşısında