Şeker İş Sendikasının Hukuk Zaferi Şeker Fabrikaları Özelleştirmelerine Fren


DANIŞTAY’DAN ŞEKER FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRMELERİNE BİR FREN DAHA…
 
Türk Şeker Fabrikaları’nın 22 Haziran 2000 tarihinde başlatılan özelleştirme sürecinde Danıştay tarafından bir  iptal daha.

Şeker-İş Sendikasının kararlı çalışmaları ve mücadelesi bir kez daha haklılığını ortaya koydu. Hatırlanacağı üzere bundan on yıl önce IMF’ye verilen ‘Ek Niyet Mektubu’ dahilinde başlayan özelleştirme kapsamında Portföy B Grubu (Elazığ, Malatya, Erzincan, Elbistan) ve Portföy C grubu(Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum, Çarşamba) fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin Danıştay’da açılan davalar nihai karara bağlandı.

Buna göre Danıştay 13. Dairesi’nin 11.01.2011 tarihli kararıyla Portföy B grubu için hazırlanan ihale şartları belgesi ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın(ÖİB) ihaleye çıkarma kararının iptaline karar verildi. Yine 13. daire’nin 06.12.2010 ve 08.12.2010 tarihli kararıyla Portföy C grubuna ilişkin hazırlanan ihale şartları belgesi ile ihaleye çıkarma kararı ve ihaleyi sonuçlandıran ihale komisyon kararının iptaline son verildi.

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, gelinen noktada anlam, değer ve güncelliğini yitirmiş özelleştirme politikalarında bundan sonra ısrar edilmemesinin sendika ve sektörün ortak beklentisi olduğunun altını çizerek kararın sektörden ekmek yiyen milyonlarca insanın geleceği açısından önemli olduğunu söyledi. Gök, Şeker-İş Sendikası ve sektörün ortak beklentilerini şöyle sıraladı:

“2003 yılında, uluslar arası bir şeker kartelinin danışmanlığında hazırlanan özelleştirme stratejileri, başlangıçtan bu yana ülke gerçekleri ve kamu yararına uygun olmadığı gibi, bugün itibariyle yeterliliğini ve güncelliğini de kaybetmiştir. 2003 yılında dünya şeker fiyatları 180 dolar seviyesinde iken bugün 790 dolar seviyesine ulaşmıştır. Giderek yükselen şeker fiyatları şeker üretim tesislerinin değer tespitini geçersiz kılmıştır. Ülke gerçekleri, kamu yararı ve Danıştay’ın özelleştirmeye yönelik verdiği kararlar gözetilerek, şeker kartellerinin değil, sektör temsilci ya da uzmanlarının danışmanlığında yeni bir ‘sektör yönetim modeli’ hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

Pancar üreticisi-şeker işçisi ve devlet işbirliği modeli
Sosyal amaçlı fabrikalar, üretim amaçlı fabrikalarla desteklendiğinde üretimin devamlılığı ve istikrarlı işleyişin sürdürülebilirliği sağlanabilecektir. Güncelliğini ve geçerliliğini yitirmiş özelleştirme strateji belgesinde ‘İşletme Hakkı Devri’ yönteminin hiç değerlendirilmemiş olması ise manidardır. Bu gerekliliklere göre şekillenecek yeni yönetim modelinde, pancar üreticisi, şeker işçisi ve kamunun bir arada yer alacağı bir yapılanmanın öngörülmesi, sektörümüzü yeniden hayata döndürecek ve rekabet gücü kazandıracaktır.

Artık, pancar kotaları üzerindeki baskıyı azaltmanın yolunun NBŞ kotalarının azaltılmasından geçtiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Bu temenni sadece bizim değil, hükümetimizin Yenilenebilir Enerji politikalarındaki eylem planında da yer almaktadır. Şöyle ki; Enerji Bakanlığı’nın 2007 yılında yayınladığı “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Enerji Verimliliği” başlıklı “Yolu Açtık” vurgulu kitapçığında da şeker pancarı ekim alanlarının korunmasının ve kota baskısından kurtulmanın; sağladığı istihdam, akaryakıttan kaynaklı dış ticaret açığının kapatılmasına sağladığı destek ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik olarak şeker pancarı üretiminin desteklenmesine ilişkin çalışmalar yer almaktadır.

Şeker-İş Sendikası olarak şeker sanayinin özelleştirilmesine yönelik bugüne kadar sürdürdüğümüz mücadelemiz, aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bu çerçevede şube başkanlıklarımızca pancar çiftçisinden şeker işçisine, yöre esnafından halkına, meslek odalarından siyasi partilere, sivil toplum örgütleri, basın ve üniversitelere kadar tüm kesimlerin bilgilendirilmesi ve mücadelemize destek vermeleri konusundaki faaliyetleri hız kesmeden sürdürülmelidir.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Migros Satılıyor Migros Kime Satılıyor

Simon Ne Demek Simonlar

İKTİDAR İÇİN DEĞİŞİM