Gazeteci Şükran Soner 1977 1 Mayıs Katliamında Ateş Eden Polisi Gördüm
ATEŞ EDEN POLİSİ GÖRDÜM
DİSK'in toplantısında konuşan gazeteci Şükran Soner "Intercontinental Oteli'nin en üst katında aşağıya ateş eden sivil bir polisi gördüm" dedi.
Taraf yazarı Halil Berktay'ın başlattığı 1 Mayıs 1977 tartışması, tam gaz devam ediyor. Bu sefer de olayın görgü tanıkları konuştu. Cumhuriyet yazarı Şükran Soner "Intercontinental Oteli'nin en üst katında aşağıya ateş eden sivil bir polisi gördüm" dedi
Tarihçi Halil Berktay'ın katliamla ilgili, "Ateş açıldığı palavra. Birbiriyle çatışan solcular kendi rezaletinden mağduriyet yarattı" yönündeki açıklamasına, DİSK yöneticileri ve dönemin tanıkları yanıt verdi. Taksim Hill Otel'deki toplantının açılış konuşmasını yapan Ekici, "1 Mayıs 77 suçluları yargılansın" kampanyası ve 12 Eylül yargılamalarının göstermelik de olsa başladığı bir aşamada kuyuya atılan taşın oldukça manidar olduğunu ifade etti.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Erol Ekici, 1 Mayıs 1977 katliamının 35 yıl boyunca açığa çıkartılmasını engelleyen "güçler"in, 1 Mayıs 2012 kutlamalarında milyonların alanlara çıkmasının ardından yeniden "karartma" operasyonlarına başladıklarını belirtti.
Ekici, "Geçmişte 'kontrgerilla' olarak adlandırılan bu gizli güçlerin günümüzdeki sözcülüğüne soyunanlar, katliamın arkasındaki komploları, solu karalama kampanyaları eşliğinde 'çarpıtarak' yeniden gündeme taşımış durumdalar" dedi.
35 YILDIR DEVLETİN HASIR ALTI ETTİĞİ DOSYA
Ekici, "Berktay'ın sözcülüğünü üstlendiği kampanya sahipleri, 'solcuların birbirini vurdukları' iddialarını somut belgelerle açıklayamadıkları gibi, 'Peki neden şimdi' sorusuna da tatmin edici yanıtlar verememektedirler" dedi. "Katliamı kontrgerillanın yaptığına dair somut bir delil yok" denilmesinin başlıbaşına bir komedi olduğunu söyleyen Ekici, "Katliamın perde arkasının 35 yıl boyunca bizzat devlet tarafından hasıraltı edilmeye çalışılması, delillerin karartılması veya yok edilmesi, olayda yer alan kamu görevlileriyle ilgili herhangi bir kovuşturmaya yer verilmemesi başlıbaşına somut bir delildir" değerlendirmesini yaptı.
1 Mayıs 1977 Tertip Komitesi Başkanı Mehmet Karaca, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bir grup, belirlenen ortak sloganları atmayacaklarını ve kürsüyü işgal edeceklerini söyledi. O grup alana girseydi daha çok insan yaşamını yitirirdi. O grup meydanda değildi. Kemal Türkler'in konuşmasının ardından saygı duruşuna geçildi. Ürkütücü bir sessizlikti. O sırada Tarlabaşı'ndan silah sesleri geldi. Ve kargaşa ortaya çıktı. Sular İdaresi ve Intercontinental Otel'in üzerinden ateş ediliyordu. İki panzer meydana ses bombası attı, bunu direkt gördüm. Olaylar böyle çıktı."
ATEŞ EDEN POLİSİ GÖRDÜM
Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ise kutlamalara Saraçhane yönünden katıldığını anlatarak "Söz konusu grup oradaydı. Grubun liderleri beni görünce 'Çatışmayacağız' dedi. Olayların çıktığı anda Intercontinental Oteli'nin en üst katına çıktım ve aşağıya ateş eden sivil bir polisi gördüm. Panzerlerin insanları altlarına aldıklarını gördüm" açıklamasını yaptı.
Katliamı foto muhabiri olarak izleyen Coşkun Aral da meydana girmek isteyen grubun 'her ne pahasına olursa olsun' gireceklerini söylediklerini anımsatarak "Tüm bunlar provokasyona zemin hazırladı ve devlet provokasyona göz yumdu" değerlendirmesini yaptı.
Dönemin savcısı Çetin Yetkin ise olayla ilgili "soruşturma" yapılmadığına dikkat çekerek, olayın sol gruplar arasındaki bir çatışma olmadığına ilişkin dosyada yüzlerce kanıt olduğunun altını çizdi.
DİSK Hukuk Dairesi'nden avukat Ercüment Tahiroğlu ise 12 Eylül yargılamasında DİSK'in her şeyden suçlandığını belirterek "Fakat 1 Mayıs'a ilişkin hiçbir suçlama yapılmadı. Bu bile bence yeterlidir" dedi. gazeteciler.com