Toplu İş Sözleşmesi
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KAVRAMI VE YARARLARI
A) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KAVRAMI
Toplu iş sözleşmesi, işçiler adına hareket eden sendikalarla işverenler ya da onların sendikaları arasında toplu pazarlık sonunda tarafların karşılıklı hak ve menfaatlerini belirli bir süre için düzenleyen ve belirleyen yazılı belge niteliği taşımaktadır.
Toplu Sözleşme Aşamasını Grafik Olarak Görmek İçin Tıklayınız.
Türk hukukunda işçiler ile işverenlere karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek amacıyla tanınan “toplu iş sözleşmesi” yapma hakkı işçiler tarafından sendikaları aracılığı ile kullanılmaktadır. Bu nedenle tek tek işçilerin böyle bir sözleşme yapma hakları bulunmamaktadır. Nitekim toplu müzakereler açısından sendikal hürriyet vazgeçilmez bir koşuldur. Bu hürriyetin bulunmadığı yerlerde toplu müzakereler de olanaksızdır ve hürriyetin en ufak bir sınırlamasının , bu müzakereleri de kısıtlamış olacağının belirtilmesinde yarar bulunmaktadır.
B) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN YARARLARI
Toplu iş sözleşmelerinin hiç kuşkusuz ekonomik ve sosyal hayata olan yararlarını göz ardı etmek mümkün değildir. Nitekim toplu iş sözleşmeleri ile Çalışanlar arasında “Eşit işe eşit ücret” uygulayarak gelir dağılımının adaletli bir şekilde gerçekleşmesine ve sosyal adalet ilkesinin korunmasına katkı sağlamış olur.Ülke genelinde “Kayıt dışı işçiliğin” önlenmesinde önemli bir rol oynar. Sonuçta çalışma hayatında istikrar ve disiplin yaratılmış olunur.
Toplu iş sözleşmelerinin hiç kuşkusuz ekonomik ve sosyal hayata olan yararlarını göz ardı etmek mümkün değildir. Nitekim toplu iş sözleşmeleri ile Çalışanlar arasında “Eşit işe eşit ücret” uygulayarak gelir dağılımının adaletli bir şekilde gerçekleşmesine ve sosyal adalet ilkesinin korunmasına katkı sağlamış olur.Ülke genelinde “Kayıt dışı işçiliğin” önlenmesinde önemli bir rol oynar. Sonuçta çalışma hayatında istikrar ve disiplin yaratılmış olunur.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN MUHTEVASI
A) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN NORMATİF (DÜZENLEYİCİ) HÜKÜMLERİ
2822 sayılı TİSGLK’nun 2. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen “Toplu İş Sözleşmesi, hizmet akdinin yapılması,muhtevası ve sona ermesi ile ilgili hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmedir” şeklindeki hüküm ile toplu iş sözleşmelerinin normatif hükümleri ifade edilmiş olup taraflara emredici hukuk kuralları koyabilme hakkı tanınmış ve bu hakkın sınırları da çizilmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla, toplu iş sözleşmesi özerkliğinin bir sonucu olarak, yetkili taraflar üyelerin çalışma ilişkilerini düzenleyen, bu ilişkilere doğrudan ve zorunlu olarak uygulanan hukuk kuralları yaratabilme erkine sahip olmaktadır.
Normatif hükümler :
Sözleşmenin yapılması ile ilgili olan hükümler: Toplu iş sözleşmesinde hizmet akdinin kimlerle,nasıl ve ne şekilde yapılacağına dair hükümler kuruluş normlarıdır.
İş Sözleşmenin muhtevasına ilişkin (içerik) hükümler: Bu hükümler toplu iş sözleşmesinin asıl amacı olan işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarının korunması ve geliştirilmesine, çalışma koşullarının saptanmasına ilişkin hükümlerdir. Uygulamada toplu iş sözleşmelerinde rastlanan ve genellikle Batı’ daki örneklerine uygunluk gösteren başlıca muhteva hükümleri; ÜCRETLER,SOSYAL YARDIMLAR,İZİNLER,İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ’ ne ilişkin hükümler ile işçi ve işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümleri ihtiva etmektedir.
İş sözleşmesinin sona ermesine ilişkin hükümler : Toplu iş sözleşmelerinde yer alan , hizmet akdinin feshinde ihbar önelleri,işten çıkarma usul ve sebepleri ile kıdem ve ihbar tazminatı hususlarını düzenleyen hükümler ,normatif olarak kabul edilen hizmet akdinin sona ermesi ile ilgili hükümlerini teşkil etmektedir.
B) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN BORÇ DOĞURUCU HÜKÜMLERİ
2822 sayılı TİSGLK’nun 2. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen “Toplu İş Sözleşmesi, tarafların karşılıklı hak ve borçlarını , sözleşmenin uygulanmasını ve denetimini ,uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri ihtiva edebilir” şeklindeki hüküm toplu iş sözleşmesinin borçlar hukukuna ilişkin kısmını ifade etmektedir.
Borç doğurucu hükümlerin normatif hükümlerden farkı toplu iş sözleşmelerine konulması bakımından mecburi karakterli olmayıp sadece iş sözleşmesinin tarafları (işçi sendikası ile işvereni veya işveren sendikasını) yükümlülük altına sokması, işyeri işçileri için herhangi bir hak ve yükümlülük doğurmamasıdır.
Tarafların karşılıklı hak ve borçlarına ilişkin hükümlerden bir kısmı;
A) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN NORMATİF (DÜZENLEYİCİ) HÜKÜMLERİ
2822 sayılı TİSGLK’nun 2. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen “Toplu İş Sözleşmesi, hizmet akdinin yapılması,muhtevası ve sona ermesi ile ilgili hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmedir” şeklindeki hüküm ile toplu iş sözleşmelerinin normatif hükümleri ifade edilmiş olup taraflara emredici hukuk kuralları koyabilme hakkı tanınmış ve bu hakkın sınırları da çizilmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla, toplu iş sözleşmesi özerkliğinin bir sonucu olarak, yetkili taraflar üyelerin çalışma ilişkilerini düzenleyen, bu ilişkilere doğrudan ve zorunlu olarak uygulanan hukuk kuralları yaratabilme erkine sahip olmaktadır.
Normatif hükümler :
Sözleşmenin yapılması ile ilgili olan hükümler: Toplu iş sözleşmesinde hizmet akdinin kimlerle,nasıl ve ne şekilde yapılacağına dair hükümler kuruluş normlarıdır.
İş Sözleşmenin muhtevasına ilişkin (içerik) hükümler: Bu hükümler toplu iş sözleşmesinin asıl amacı olan işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarının korunması ve geliştirilmesine, çalışma koşullarının saptanmasına ilişkin hükümlerdir. Uygulamada toplu iş sözleşmelerinde rastlanan ve genellikle Batı’ daki örneklerine uygunluk gösteren başlıca muhteva hükümleri; ÜCRETLER,SOSYAL YARDIMLAR,İZİNLER,İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ’ ne ilişkin hükümler ile işçi ve işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümleri ihtiva etmektedir.
İş sözleşmesinin sona ermesine ilişkin hükümler : Toplu iş sözleşmelerinde yer alan , hizmet akdinin feshinde ihbar önelleri,işten çıkarma usul ve sebepleri ile kıdem ve ihbar tazminatı hususlarını düzenleyen hükümler ,normatif olarak kabul edilen hizmet akdinin sona ermesi ile ilgili hükümlerini teşkil etmektedir.
B) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN BORÇ DOĞURUCU HÜKÜMLERİ
2822 sayılı TİSGLK’nun 2. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen “Toplu İş Sözleşmesi, tarafların karşılıklı hak ve borçlarını , sözleşmenin uygulanmasını ve denetimini ,uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri ihtiva edebilir” şeklindeki hüküm toplu iş sözleşmesinin borçlar hukukuna ilişkin kısmını ifade etmektedir.
Borç doğurucu hükümlerin normatif hükümlerden farkı toplu iş sözleşmelerine konulması bakımından mecburi karakterli olmayıp sadece iş sözleşmesinin tarafları (işçi sendikası ile işvereni veya işveren sendikasını) yükümlülük altına sokması, işyeri işçileri için herhangi bir hak ve yükümlülük doğurmamasıdır.
Tarafların karşılıklı hak ve borçlarına ilişkin hükümlerden bir kısmı;
- Çalışma barışının korunmasına ilişkin dirlik borcu
- İşyeri sendika temsilcilerinin sendikal faaliyetleri
- Sözleşmenin uygulanması,denetimi ve uyuşmazlıkların çözümü ile ilgili hükümlerdir.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN TÜRLERİ
A) İŞYERİ VE İŞYERLERİ (GRUP) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ
2822 sayılı TİSGLK’nun 3. maddesinin birinci fıkrasında işyeri toplu iş sözleşmesi düzenlenmektedir. Bu maddeye göre “Bir toplu iş sözleşmesi aynı iş kolunda bir veya birden çok işyerini” kapsayabilir.
Burada işyeri kavramına açıklık getirmek gerekirse, 2822 sayılı kanun işyeri toplu iş sözleşmelerinden bahsetmiş ancak işyerinin ne olduğunu net olarak açıklamamıştır.
2821 sayılı kanun işyerini “ işin yapıldığı yer olarak” tarif etmiştir. İşletmelerde işin yapıldığı yerlerin bütünü olarak kabul edilmelidir. Burada işyerini, işletme bütünlüğü dışında TİS yapılabilecek yerlerin 2822 sayılı kanun anlamında işyeri olduğunu kabulü gerekir.
Burada işyeri kavramına açıklık getirmek gerekirse, 2822 sayılı kanun işyeri toplu iş sözleşmelerinden bahsetmiş ancak işyerinin ne olduğunu net olarak açıklamamıştır.
2821 sayılı kanun işyerini “ işin yapıldığı yer olarak” tarif etmiştir. İşletmelerde işin yapıldığı yerlerin bütünü olarak kabul edilmelidir. Burada işyerini, işletme bütünlüğü dışında TİS yapılabilecek yerlerin 2822 sayılı kanun anlamında işyeri olduğunu kabulü gerekir.
Bununla birlikte toplu iş sözleşmesi aynı iş kolunda değişik işverenlerin değişik iş yerlerini de kapsayabilir. Yeter ki işçi sendikası her iş yeri için ayrı ayrı toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine sahip olsun. Uygulamada aynı iş kolunda kurulu işveren sendikası üyesi işverenlerin işyerleri için işçi sendikaları ile yaptıkları sözleşmelere GRUP TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ denir.
Aynı iş kolunda faaliyet gösteren birden çok “işyeri” için bir grup toplu iş sözleşmesi yapılabileceği gibi; aynı iş kolunda faaliyet gösteren biden çok işyerinin bağlı olduğu “işletmeler” için de bir grup toplu iş sözleşmesi yapılabilir.
Burada önemli olan grup toplu iş sözleşmesine dahil olan işyerleri ve işletme sahibi işverenlerin ayrı ayrı kişiliğe sahip olmasıdır. Ayrıca bu gerçek veya tüzel kişi işverenlerin bir İŞVEREN SENDİKASI çatısı altında toplanmış olmaları gerekmektedir.
B) İŞLETME TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ
İşletme tipi toplu iş sözleşmelerinin getirilmesinin ana sebebi özellikle birden çok işyerinin
aynı işkolunda olmakla birlikte işçilerinin ayrı ayrı sendikalarda toplanmış olmalarından ötürü TİS yapılmasının güç olduğu işletmelerin meselelerini çözmek.
Aynı iş kolunda faaliyet gösteren birden çok “işyeri” için bir grup toplu iş sözleşmesi yapılabileceği gibi; aynı iş kolunda faaliyet gösteren biden çok işyerinin bağlı olduğu “işletmeler” için de bir grup toplu iş sözleşmesi yapılabilir.
Burada önemli olan grup toplu iş sözleşmesine dahil olan işyerleri ve işletme sahibi işverenlerin ayrı ayrı kişiliğe sahip olmasıdır. Ayrıca bu gerçek veya tüzel kişi işverenlerin bir İŞVEREN SENDİKASI çatısı altında toplanmış olmaları gerekmektedir.
B) İŞLETME TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ
İşletme tipi toplu iş sözleşmelerinin getirilmesinin ana sebebi özellikle birden çok işyerinin
aynı işkolunda olmakla birlikte işçilerinin ayrı ayrı sendikalarda toplanmış olmalarından ötürü TİS yapılmasının güç olduğu işletmelerin meselelerini çözmek.
İşletme toplu iş sözleşmeleri 2822 sayılı kanunun 3. maddesinin ikinci fıkrasında “Bir gerçek veya bir tüzel kişiye veya bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı iş kolunda birden çok işyerine sahip işletmede ancak bir toplu iş sözleşmesi yapılabilir. Bu kanun anlamında bu sözleşmeye işletme toplu iş sözleşmesi denir. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarına ait müessese ve işyerleri ayrı tüzel kişiliklere sahip olsalar dahi, bu kurum ve kuruluşlar için tek bir işletme toplu iş sözleşmesi yapılır” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Örneğin KOÇ Holding’ e bağlı TAT A.Ş, MARET A.Ş , SEK A.Ş özel sektör olduğu için ve tüzel kişilikleri farklı olmasına rağmen ister grup toplu iş sözleşmesi ister işletme toplu iş sözleşmesi yapabilirler.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA EHLİYETİ VE YETKİSİ
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA EHLİYETİ
TC. Anayasası toplu iş sözleşmesi yapma hakkına işçi ve işverenlerin sahip olduklarını belirtmekle beraber bu hakkın nasıl kullanılacağı ve sınırları 2822 sayılı TİSGLK ile çizilmiştir.
Toplu iş sözleşmesinin yapılabilmesi için 2 temel şart bulunmaktadır. Bunlar :
1)- EHLİYET
2)- YETKİ
2822 sayılı yasada toplu iş sözleşmesi yapma ehliyeti sadece , “işçi sendikaları” , “işveren sendikaları” ve “sendika üyesi olmayan işverene” tanınmıştır. Bununla birlikte ,İşçi ve işveren sendikalarının da iş kolu esasına göre ve Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacıyla kurulmuş olmaları şartı getirilmiştir.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA EHLİYETİ VE YETKİSİ
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA EHLİYETİ
TC. Anayasası toplu iş sözleşmesi yapma hakkına işçi ve işverenlerin sahip olduklarını belirtmekle beraber bu hakkın nasıl kullanılacağı ve sınırları 2822 sayılı TİSGLK ile çizilmiştir.
Toplu iş sözleşmesinin yapılabilmesi için 2 temel şart bulunmaktadır. Bunlar :
1)- EHLİYET
2)- YETKİ
2822 sayılı yasada toplu iş sözleşmesi yapma ehliyeti sadece , “işçi sendikaları” , “işveren sendikaları” ve “sendika üyesi olmayan işverene” tanınmıştır. Bununla birlikte ,İşçi ve işveren sendikalarının da iş kolu esasına göre ve Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacıyla kurulmuş olmaları şartı getirilmiştir.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’na göre işçi ve işveren mesleki teşekküllerinin sendika ve konfederasyon şeklinde teşkilatlanabilmeleri öngörülmekle birlikte konfederasyonların eskiden olduğu gibi TİS yapma ehliyetleri bulunmayıp, aynı yasanın 32. maddesinde toplu iş sözleşmesi yapma ehliyeti sadece sendikalara tanınmıştır.
Yetki açısında , toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası kurulu bulunduğu işkolunda %10 barajını aştığını ve sözleşme yapmak istediği işyeri veya işletmede yarıdan bir fazla çoğunlu olduğunu belgelemek mecburiyetindedir. İşveren veya işveren sendikaları için ise böyle bir şart aranmamaktadır.
Kayna:tekgida.org.tr
Yorumlar
Yorum Gönder